tag:blogger.com,1999:blog-59504106931953595822024-03-18T20:10:11.529-07:00KAFKAS ARISIarı dostubilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.comBlogger20125tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-54698212024719675222013-05-03T06:18:00.001-07:002013-05-03T06:25:05.261-07:00bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-15347739539805293642010-09-25T15:11:00.002-07:002010-09-25T15:11:57.995-07:00dsdsdbilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-57872917958953801472010-09-25T15:11:00.000-07:002010-09-25T15:11:01.701-07:00Ticari ana arı üretim girdileriTicari ana arı üretim girdileri<br />
İşletme büyüklüğüne göre göz önünde bulundurulacak en önemli husular<br />
1)teknik iş gücü<br />
2)sermaye<br />
3)pazarlama<br />
1)teknik iş gücü<br />
Ana arı üretiminde yetişmiş teknik elemanın olması şarttır.böyle bir elematemel arıcılık bilgileri varsa ana arı üretim tekniğini de4-5 ay gibi sürede öğrenebilmektedir.<br />
Temel arıcılık bilgisi olan kişilerin az dört aylık bir periyotta ana arı eğitimimi verilmelidir.<br />
Eğitilecek kişilerin pratik bilgileri yoksa 6 ay kadar bu eğitim sürebilir ki eğitim zamnida ana arı üretim zamanına denk geliyor.<br />
Böyle eğitim süreci verilemiyecek kişiler kendi arılıklarında çok küçük bir ana arı istasyonu kurarak küçükten başlamalıdırlar öğrendikçe işi buyütmeye devam etmelidirler<br />
2)sermaye (girdilerin finansmani)<br />
Eğitilmiş iş gücüne bağlı olarak ana arı işletmesinin büyüklüğü belirlenir.eğitim görmüş zamanını ve parsini harcamiş bir kişinin ana arı üretiminden kar etmesi gerekir.bildiklerini yani öğrendiklerini fiile geçirebilmelidir.yılda 2000 ana arı üretebilir.<br />
İşletmenin kuruluşu için gereksinimler<br />
1.gereken koloni miktarı <br />
işletme kuracak bir teknisyenin 2000 ana arı uretimi için 100 adet koloniye ihtiyacı vardır.<br />
2.çiftleştirme kutusu gereksinimi<br />
Bir sezonda 3 defa ana arı alındıgını var sayarsak 750 kutuya ihtiyacı vardır.<br />
3.temel ihtiyaç<br />
İşletmenin çadır ,şurup kek hazırlama kapları gibi ihtiyaçları vardir<br />
4.temel işletme girdileri<br />
Şeker ,kek yapmak için bal,temel petek,ana arı kafesi,koruyucu ilaçlar lazimdir<br />
5.Nakil aracı gereksinimleri<br />
Arıları taşimak için kiralanacak araba veya satın alınması gerek bir araba ya ihtiyaç vardır.ilk yıllarda bu işletmeye çok ağır geleceği için araba daha sonraki yıllarda alınabilir<br />
6.finansman ihtiyacı<br />
Yatırım giderleri<br />
Koloni fiyatin 300 ytl den tutarsak<br />
100 koloni 10 çerçeveli 30000ytl eder<br />
100 adet kovan 60 ytl den 6000<br />
750 çiftleştirme kutusu 20ytl den 15.000<br />
Çadir veya baraka 500 ytl edersek <br />
36500 sadece arı ve barınak ve bos kovan için harcamış oluruz<br />
Yıllık işletme giderleri<br />
Her koloni için 20kg şeker 2ytl den hsesaplarsak 4000 şeker<br />
Ana arı için 1,5kg şeker<br />
Her koloni için 1 2 kg temel petek<br />
Nakliye giderleri<br />
Beklenmeyen giderler<br />
İşçi ucreti<br />
Gibi girdiler vardir<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
İşletmenin yıllık gelirleri<br />
2000 ana arı<br />
İkinci ve daha sonraki yıllarda aynı kutu 3000 ana arıda üretilebilir. Ertesi senede elimizde arı olacaktı bos kovan olacaktı çiftleştirme kutusu olacaktı tek girdi şeker kek için bal ve temel petek olacaktir.temel petek de geri donusum olacaği için mumu çektirip tekrar temel petek haline getirilir.<br />
Pazarlama<br />
Halen ana arı pazarlamasında sorun bulunmaktadır.üretimde en önemli olan kaliteli ana üretip satabilmektir.<br />
Üretilen ana arılar bilinen bir ırktan üretilmemişse<br />
Ana arılar larva ve çiftleştirme döneminde arı sütüyle iyi beslenememişse…<br />
Ana arılar yeterli işçi arıyla çiftleşememişse<br />
Bunlar ana arı değil işçi arı benzeri dişi denir.koloniye verildikten sonra kısa zamanda ölürlerve kolonilerin de ölümüne deden olurlar.<br />
Çiftleşmemiş ana arılarların satıldığı gibi yaşlı ana arılarda satilmaktadir.böyle durumla ihbar edilen arıcılar sıkıntıya düşmüştür.<br />
Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması<br />
Yabancı ırk<br />
Güney bölgelerde İtalyan arısı soğuk bölgelerde karniyol ve Kafkas ana arısı kullanılır.<br />
Suni tohumlanmış damızlığın elde edilmesi<br />
Saf ırkın özelliklerini tam taşiyan ana arı sunu tohumlamayla elde edilebilir.<br />
Sertifikalı damızlık saf ırk analar<br />
Kafkas veya batı Karadeniz arısınını selekte edilmiş ana arılaraynı ırkın bilinen erkek arılarıyla sunu tohumlama yapılmiş markalı ,ana ve baba kolonileri belli ana arılardır.<br />
Test edilmiş ana arılar<br />
Döllenen ana arılar yumurtalarını kapatan kadar yani kızlarının doğana kadar beklenilir kızları test edildikten sonra damızlık ana arı olarak satılır..<br />
Araç ve gereçlerin temini<br />
Barınma mekanı<br />
Ana arı üretim yerinin oldugu yerde çalişabilecek bir barınak olmalıdır<br />
Üretim için bir mekan yatmak için bir mekan<br />
Larva transferi ana arı yüksüğü şurup kek ve diğer işlemler için kalacak bir mekan gerekmektedir<br />
Her iki mekanda yağmurdan ve güneştn korunaklı olmalıdır.<br />
Yemek yapma yeri ve yatacak yer de olmalıdır<br />
Üretim kolonilerinin temini<br />
En önemli husus budur eğer kovani olan yani balla uraşan biri için kolaydır bala bırakacağı kovanlarla ana arı üretebilir.en azından kurulu bir düzeni vardır<br />
Ana arı üretimi gelişmiş standart kolonilerle yapılır.koloniler 10 çerçeve dolu olmalıdır.derme çatma koloniler olmamalıdır.hastalıklı olmamalıdır.her çerçeve veya katlar diğer kovanlara uymalıdır.damızlık koloni en güzeli son bahar temin edilmelidir. Her kovanda en az 15kg bal olmalıdır.koloniler çok iyi bakılıp ilk bahara sokulmalıdır.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-54579308527896632802010-09-25T15:10:00.001-07:002010-09-25T15:10:20.899-07:00sürekli üretim düzeniSürekli Üretim Organizasyonu<br />
Yukarda basitçe anlatılan iş düzeninin bir ana arı üretim işletmesinde sürekli üretim için planlanması: <br />
Planlamanın ana unsuru günde ne kadar ana arı üreteceğimizdir. Uzun yıllar çalışan ana arı üretim işletmelerindeki tecrübeler göstermiştir ki normal mevsimlerde günde 20 adet çiftleşmiş ana üretebilmek için aşağıdaki düzeni kurmak gerekir. <br />
4 adet damızlık koloni 4 yedek <br />
3 adet başlatma kolonisi 3 yedek <br />
6 adet besleyici koloni 6 yedek <br />
10 adet takviye kolonisi <br />
70 - 80 adet çiftleştirme kutularına çekirdek koloni yapma kolonisi <br />
90 - 100 adet toplam koloni ( ortalama 10 çerçeve ) <br />
900 - 1000 adet çiftleştirme kutusu veya bunun yarısı kadar iki bölmeli kutu <br />
20 - 40 adet erkek arı kolonisi. <br />
Bir ana arının satışa kadar çiftleştirme kutusunu en az bir ay süreli işgal etmesi ve satıştaki gecikmeler hesaba katıldığında, dört ay sürecek üretim sezonu boyunca bir çiftleştirme kutusundan ortalama üç adet çiftleşmiş ana alınabilmektedir.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-30729742566034769372010-09-25T15:09:00.001-07:002010-09-25T15:09:25.190-07:00DAMIZLIK ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİDAMIZLIK ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />
<br />
UYGULAMA ESASLARI TALİMATNAMESİ<br />
1. AMAÇ<br />
Ana arı yetiştiricilerinin larva kaynağı olarak kullanacakları ana hattı damızlık ana arılarını yetiştiren özel ve/veya tüzel işletmelerin çalışma ilkelerini düzenlemektir.<br />
2. KAPSAM<br />
Bu talimatname özel ve tüzel kuruluşların damızlık ana arı yetiştirme faaliyetlerini düzenleme ve denetleme ile ilgili uygulama esaslarını kapsar.<br />
3. KISALTMA VE TANIMLAR<br />
a. Kısaltmalar<br />
Bu talimatnamede adı geçen;<br />
Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,<br />
Tügem: Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü<br />
Müessese: Arıcılık Araştırma Enstitüsü, bünyesinde arıcılık birimi bulunan araştırma enstitüleri ve arıcılık üretme istasyonları,<br />
Yönetmelik: Arıcılık yönetmeliği,<br />
İşletme: Damızlık ana arı üretim işletmesidir.<br />
b. Tanımlar<br />
Arılık: Bal arısı kolonilerinin yerleştirildiği alandır.<br />
Koloni: Yumurtlayan ve sağlıklı bir ana arı, mevsime bağlı olarak 5 bin ile 60 bin arasında değişen sayıda işçi arılar ve üreme mevsiminde bin-iki bin civarında erkek arılardan oluşan arı ailesidir.<br />
Irk: Bir tür içinde bazı ortak dış etkiler ve genler aracılığı ile çeşitli özellikler bakımından birbirlerine daha çok benzeyen ve aynı tür içindeki diğer topluluklardan ayrılabilen birimdir.<br />
Coğrafi ırk: İnsan müdahalesi olmaksızın yaşadıkları coğrafyanın ekolojik koşulları altında tamamen doğal seleksiyonla gelişmiş bal arısı topluluklarıdır.<br />
Ekotip: Bir coğrafi ırk içinde özel ekolojilerde farklılaşmış bal arısı topluluklarıdır.<br />
Melez: Farklı ırk ya da hatların çiftleştirilmesinden elde edilen döl/döllerdir.<br />
Kullanma melezi (hibrit): Farklı ırkların ya da aynı ırk içindeki saf hatların çiftleştirilmeleri ile elde edilen ve üzerinde durulan özellikler bakımından saf ebeveynlerinden daha üstün olan birey/bireylerdir.<br />
Doğal çiftleşme: Cinsel olgunluğa ulaşmış genç ana arının doğal koşullar altında açıkta serbest çiftleşmesidir.<br />
Damızlık koloni: Üzerinde durulan özellikleri taşıyan ve bunları döllerine aktarma şansı tanınan kolonidir.<br />
İzole bölge: Saf yetiştirme ve melezleme çalışmalarında ana arıların doğal çiftleşmelerini denetim altına almak için yetiştiriciliği yapılan coğrafi ırk/ırklar ya da hatların ana ve baba hattı kolonileri dışında kolonilerin girişine izin verilmeyen, genellikle adalar ve dağların derin vadilerinde en az 15 km yarı çaplı kapalı alandır.<br />
Homojenize edilmiş semen :Damızlık sürüyü temsil eden erkek arılardan toplanan semenin steril koşullarda karıştırılması işlemidir.<br />
Suni Tohumlama (Aletli tohumlama): Erkek arılardan toplanan semenin cinsel olgunluğa ulaşmış ana arının üreme kanallarına tohumlama aleti ile aktarımıdır.<br />
Suni Tohumlama Sertifikası (Aletli Tohumlama Sertifikası) : Aletli tohumlama eğitimi alanlara verilen belgedir.<br />
Damızlık Ana Arı Yetiştirici Sertifikası: Damızlık ana arı yetiştiriciliği eğitimi alanlara verilen belgedir.<br />
Damızlık Ana Arı Üretim İzni: Damızlık ana arı üretimi yapacak işletmelere verilen belgedir.<br />
4. DAMIZLIK İŞLETMELERİN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI<br />
Yeni kurulacak bir damızlık işletme, aynı coğrafyada sabit arılıklardan kitin rengi, üreme, sakinlik, bal verimi gibi özelliklere göre en az 200 koloni seçerek ıslah çalışmalarını yürüteceği temel sürüyü oluşturur. Temel sürü kolonileri numaralandırılır ve her koloni için bir koloni kartı (Ek 1) hazırlanır. Yıl boyu kayıtlar düzenli olarak tutulur. Üretim sezonunun ortasında mevcut bal miktarı ve üzerinde durulan özelliklere göre en iyi 50 koloni seçilir. Seçilen her bir damızlık koloniden eşit sayıda larva aşılanarak yetiştirilen ana arılar izole bölgede damızlık kolonilerin erkek arıları ile çiftleştirilir. Aletli tohumlama yapılıyor ise yetiştirilen ana arılar damızlık kolonilerden (50 koloni) toplanan homojenize edilmiş semen ile tohumlanırlar. Doğal çiftleşmiş ya da yapay tohumlanmış ve yumurtlayan 200 ana arı ile temel sürü kolonilerinin ana arıları değiştirilerek selekte edilen her koloninin eşit sayıda ana arı ile 1. generasyon sürü içinde temsil edilmeleri sağlanır.<br />
Her generasyon yetiştirilen her bir ana arının ana hattını izlemek amacı ile larvaların hangi kolonilere ait olduğu kayıt edilir.<br />
İkinci ve üçüncü yıl ıslah çalışmaları aynı yöntem izlenerek sürdürülür. En az üçüncü generasyonun elde edilmesinden sonra damızlık ana arı satışına başlanabilir. Damızlık işletme farklı ırk yada hatlarda bulundurmak sureti ile melezleme çalışmaları yapabilir.<br />
5. DAMIZLIK ANA ARI YETİŞTİRİCİLERİNİN EĞİTİMİ<br />
Damızlık ana arı yetiştiriciliği eğitimi almak isteyen kişiler TÜGEM’e dilekçe ile başvururlar. Bakanlık katılımcı sayısı, kurs programı ve kurs yerini belirler. Bakanlık Damızlık Ana arı yetiştiriciliği için müesseselerinden, üniversitelerden ve arıcılık alanında faaliyet gösteren özel ve tüzel kuruluşlardan yararlanır.<br />
Eğitime katılacak kişilere eğitim programı (yer ve tarih) ve eğitimin düzenleneceği kurum yada kuruluş yazılı olarak bildirilir. Bakanlık eğitim programı sonucunda başarılı olanlara “Damızlık ana Arı Yetiştirici Sertifikası” verir.<br />
6. ALETLİ TOHUMLAMA (SUNİ TOHUMLAMA) EĞİTİMİNİN VERİLMESİ<br />
Damızlık ana arı yetiştiriciliği yapacak işletmelerin izole bölgeleri bulunmuyor ise aletli tohumlama yapacaklardır. Bu işlem için yetişmiş elemanları yok ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı–TÜGEM’e yazılı olarak kurs almak için başvururlar.<br />
Aletli tohumlama kursuna Arıcılık Yüksek okulu mezunları, Ziraat Mühendisleri, Ziraat teknisyenleri, Veteriner hekimler,Veteriner sağlık teknisyenleri katılabilirler.<br />
Bakanlık kurs alacak kişilere kurs yeri ve tarihini yazılı olarak bildirir. Kursa katılan kişilere bakanlık “Aletli Tohumlama Sertifikası” verir.<br />
7. BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME<br />
Damızlık ana arı üretimi ve pazarlaması yapacak kişi ve kuruluşlar bakanlıktan üretim izni almak zorundadırlar. Damızlık ana arı üretim izni almak isteyen özel ve tüzel kuruluşlar TÜGEM’e dilekçe ile başvururlar. Başvuru sırasında damızlıkçı işletmenin mesul müdürlüğünü yapacak olan zooteknist-Ziraat Mühendisinin diploma fotokopisini ve “Damızlık Ana Arı Yetiştirici Sertifikası” nı beyan ederler.<br />
Denetlemeler, denetlemenin yapılacağı işletmeye en yakın Ziraat Fakültesinden konu ile ilgili bir öğretim üyesi ve iki bakanlık teknik elemanından oluşan bir komisyon tarafından yapılır. Komisyonun denetleme ve değerlendirmeleri sonucuna göre; damızlık ana arı yetiştiriciliği için gerekli niteliklere ve altyapıya sahip özel veya tüzel kişilere ait işletmelere “Damızlık Ana Arı Üretim İzni” verilir.<br />
8. DAMIZLIK ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ARANAN ŞARTLAR:<br />
- Damızlıkçı işletme çalışacağı her bir ırk/hat için 200 koloniden oluşan bir sürü bulundurur.<br />
- Aletli Tohumlama yapmıyor ise Damızlıkçı işletme izole bölgede çalışmak zorundadır.<br />
- Damızlık işletmedeki ıslah çalışmalarını yürütecek kişinin ziraat mühendisi (zooteknist) olması zorunludur.<br />
- Damızlıkçı işletme soy kütüğü kayıtlarını tutmak zorundadır.<br />
- Aletli tohumlama tekniğini kullanacak işletmeler aletli tohumlama sertifikası olan eleman çalıştırmak zorundadır.<br />
- Damızlık işletme ıslah programı kapsamına aldığı materyal dışında hiçbir yabancı materyal bulunduramaz.<br />
- Damızlıkçı işletmenin bulunduğu yerler arı hastalık ve zararlılarından ari bölgeler olmalıdır.<br />
9-DAMIZLIKÇI İŞLETMELERİN DENETİMİ:<br />
- Damızlıkçı işletmelerin denetimi üniversite öğretim üyesi ve iki bakanlık teknik elemanınca yılda en az 1 kez yapılır.<br />
- Her damızlık işletme üretim dönemi sonunda satılan damızlık ana arıların performanslarına ilişkin bilgileri bakanlığa yazılı olarak bildirir.<br />
- Denetlemelerde damızlık ana arı yetiştiriciliğinde aranan şartlara bakılır.<br />
- Denetlemede eksiği veya kusuru görülen işletmenin ikaz edilmesine rağmen düzelme görülmemesi durumunda “Damızlık Ana Arı Üretim İzni” bakanlıkça iptal edilir.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-2786059713848296722010-09-25T15:08:00.001-07:002010-09-25T15:08:38.024-07:00ÇİFTLEŞTİRME KUTULARININ BAKIM VE BESLENMESİÇİFTLEŞTİRME KUTULARININ BAKIM VE BESLENMESİ<br />
<br />
Çiftleştirme alanına yerleştirilmiş çiftleştirme kutulanndaki çekirdek kolonilerin sürekli bakım ve beslenmelerine gerek vardır.<br />
Bu koloniler çok küçük ve çoğu kez ana kolonilerden aynlmış işçi arılar olduğu için operasyon sırasında da çok önemli sarsıntılar ve stresler geçirdiklerinden bunlann çok özel ve itinalı bakıma ihtiyaçları vardır.<br />
Çekirdek koloniler teşkil edilmeden önce kutulann kek bölmeleri kekle doldurulur. İlk çekirdek koloni teşkil edilirken şurup vermekten mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Bunun nedeni kutu karanlık yerlere taşınırken veya çiftleşme alanına götürülürken şurubun dökülmesi ve çekirdek koloninin ölümüne neden olmasıdır. Kutular genelde kekle beslenirler. Anlar şurubu keke göre daha kolay aldıklarından çekirdek kolonileri şurupla beslemekte faydalıdır. Ancak şurup verildiğinde kutular mutlaka yerinde durmalı, kaldınlmamalı ve yer değiştirilmemelidir. Bu hareketlerin yapılması anında şurubun kutunun an bölmesine veya dışanya akma ihtimali oldukça fazladır. Şurup verilen kutularda anlann şurup içine düşüp ölmemeleri için şurupluk içine anların üzerinde durabildiği cisimler konulmalıdır. Onar günlük periyotlorda kutulann kek ve şurup ihtiyaçlanna bakılmalı, eksilenleri ilave edilmelidir. Şurupların uzun süre şuruplukta beklemesi halinde ekşimiş olmalan söz konusu olduğundan bu ekşi şuruplar dökülmelidir. Ekşi şurup, üzerine konacak taze şurubun da hemen ekşimesine neden olacağından çekirdek koloni bu ekşi şuruptan yararlanamayacaktır.<br />
Kullanılan keklerin de polenli veya polen ikameli kekler olmasına itina edilmelidir. Bu küçük kolonilerin çevrede polen olsa bile polen getirip yararlanma şanslan fevkalade zayıftır.<br />
Çiftleştinne alanında mutlaka her sabah ve akşam dikkatlice gezerek kapaklan iyi kapanmamış, yerlerinden oynamış, kapaklan açılmış, devrilmiş, önleri otla kapanmış kutular düzeltilmelidir.<br />
<br />
Rusya'da yapılan bir araştırma :<br />
Büyük çaplı işletmelerde değişik yöntemlerle çekirdek kolonilere ana an yüksüğü ve ana arı verme<br />
Ana arı üretimi yapılan arılıklarda en önemli konulardan birisi, çekirdek (çiftleştirme) kolonilerin işletme şekli ve düzenlenmesinin bilimsel temele dayalı, verimli bir metoda göre yapılmasıdır. Bunun için Arıcılık Araştırma Enstitüsünde görevli teknik elemanlar; 1971 - 1975 yıllan arasında Kafkas anlannın yetiştirildiği Krasnopoliansk'taki ana an işletmesinde araştırma ve denemeler yapmışlardır.<br />
Bütün denemelerde eski Rusya standardı olan 435 x 300 mm.'lik kuluçkalık yavru çerçevelerinin 1/4 boyutundaki çekirdek koloni çerçeveleri kullanıldı. Bu şekilde dört küçük çerçeve, standart bir yavru çerçevesi içine yerleştirilebilir. Eğer ihtiyaç olursa, normal olarak güçlü koloniler bu çerçeveyi yavru veya bal ile doldurabilir. Denemelerde her çekirdek koloniye 2 adet 1/4 normal çerçeve ebadında petekli çerçeve ile 100 gr. genç an konulmuştur.<br />
l'li, 2'li, 4'lü ve 81i çekirdek kolonilerin bir arada bulunduğu çiftleştirme kutusu gruplarında çiftleşme randımanları saptanmıştır. Her yıl grupların % 20 si test edilmiş ve sonuçlar kaydedilmiştir. Buna göre;<br />
En çok çekirdek koloninin bulunduğu çiftleştirme kutu gruplannda koloni başına en düşük çiftleşme randımanı ortalaması elde edilmiştir.<br />
Örneğin; 8'li çekirdek (çiftleştirme) koloni bulunan kutu grubunda erken ilkbaharda çekirdek kolonilerin kondüsyonlan çiftleşmemiş ana anların adapyasyonuna en az uygun olanlardı ve bu grupta çiftleşme uçuşunda en çok ana kaybı oldu. En iyi sonuç iki çekirdek kolonili kutu gruplarından alındı. Dört çekirdek kolonili kutu gruplan da ekonomik ve verimli idi. Bunlann iyi izole edilmiş olanları daha verimli bulundu.<br />
Ana an üretim işletmelerinde ilkbaharda çekirdek kolonilerin düzenlenmesinde gerekli dikkat ve özen gösterilmelidir. Erken ilkbaharda elde edilen ana anlar çok kıymetlidir. Zira bunlar mümkün olan en kısa zamanda binlerce çekirdek koloninin üretilmesi ve düzenlenmesi için kullanılacak temel materyaldir. Hali hazırda çekirdek kolonilerin düzenlenmesine ait metodlan içeren özel bir literatür bulmak hayli zordur.<br />
Ana an üretim işletmelerinde halen geçerli iki önemli yöntem uygulanmaktadır. Bunlar:<br />
Bir çiftleştirme kutusundaki çekirdek kolonide; kapalı yavrum küçük bir çerçeve ile bir ballı ve polenli çerçeve veya yoksa boş bir çerçeve ve 100 gr. genç işçi arı bulunur. Arılann yeni yerlerine alışmaları ile yavrunun korunması başlar.<br />
Çekirdek koloniler yapmak için çiftleştirme kutulanna sadece genç anlar konulur ve kutuya iki boş petekli çerçeve yerleştirilir.<br />
Birinci metotta arıların yeni çekirdek koloni düzenine alışması daha kolaydır. Ancak erken ilkbaharda çok sayıda yavrulu peteklerin elde edilmesi, çekirdek kolonilere kapalı yavru gözlerinin takılması ve ana arının yumurta bırakması için normal koloni düzenine geçmesini sağlamak yoğun iş gücünü gerektirmektedir. Bu mevsimde uygun olmayan hava koşulları, ana arının birkaç gün yeni peteklere yumurta bırakmasını önleyecektir. Bu durum çekirdek kolonilere verilen küçük peteklerin düzenlenmesini geciktirecektir.<br />
İkinci metot daha az iş gücü gerektirmektedir. Fakat arıların çekirdek koloni çerçevelerindeki yanlış yığılmaları yüzünden tam bir adaptasyon temin edilemez. Bununla birlikte biz son metodun önemli avantajlarını göz önüne alarak, arıların yavrusuz çekirdek koloniye adaptasyon yöntemini geliştirmeye çalıştık.<br />
Çekirdek kolonilerin oluşumu sırasında ilk denemelerde iki önemli problem ortaya çıktı:<br />
Anlar, anasız olduklarında ve çekirdek koloniye verilen çiftleşmemiş ana anyı kabul etmeye mecbur kaldıklarını anlayabilmelidir. Aksi halde ana arı kaybı kaçınılmaz olacaktır.<br />
Anlar, yeni çiftleşme kutularında derhal değişik aktivitelerde çalışmaya istekli olmalıdır. Eğer bunların durgun olarak bir küme halinde yeni küçük peteklerin üzerinde durmalarına neden olan koşullar varsa bunlar ortadan kaldınlmalıdır.<br />
Birinci problem, bu durumdaki anları ana ansız bırakmak sureti ile genç anları tarlacı anlardan ayırarak kolayca çözülebilir. Bunun için kuvvetli bir koloninin ana arısı petekle birlikte yeni bir anasız kovana verilir. Bu kovan ilk kuvvetli koloninin kovanının yerine yerleştirilir.<br />
Daha soma anasız kalan koloninin yavrulu çerçeveleri ilk anasız kovana yerleştirilir. Yaklaşık 4 saat içinde uçabilen bütün arılar anasız koloniyi terk ederek önceki yerlerindeki koloniye gelirler.<br />
Geride sadece yavrulu petek ve uçamayan genç anlar kalacaktır. Genç anlar<br />
petekler üzerinden küçük çiftleştirme kutularına silkelenir ve yeni çiftleştirme<br />
kolonisi populasyonu olarak kullanılır. Yavrulu petekler ise yeni kovanlara<br />
yerleştirilir. '<br />
Çiftleştirme kutuları daha önceden arılıktan belirli bir uzaklığa konulmalıdır. İki çerçeveli küçük petekler kutudaki bölmelerine takılır ve kutu uçuş deliği kapatılır. Arılar yaklaşık 100 gr. arı alan bir kepçe ile kutulara dökülür. Eğer gerek görülürse küçük kumlardaki arılara su püskürtülür. Her bir çekirdek koloniye çiftleşmemiş ana arı verilir. Bu metotla kutuya alman çekirdek koloni ana anyı mutlaka kabul eder.<br />
Mayıs ayı ortalarında normal kolonilerden 1 - 2 kg. arı alınabilir. Bunlardan 10 -20 adet çekirdek koloni yapılabilir.<br />
Ayrıca 100 gr. anya sahip küçük kolonilerin yakınındaki kuvvetli kolonilere veya kendilerinin yetiştirildiği asıl koloniye katılmaya meyilli olmamalan gerekir. Aksi<br />
halde bu durum çekirdek koloniyi zayıflatacağı için verimli çalışma mümkün olmayacaktır.<br />
Yukarıda da belirtildiği gibi ikinci problem, yeni kutulara alışma zorluğu gösteren ve aktivitelerini kaybeden anlann durumudur. Bunlara canlılık kazandırmak için her koloniye 0.4 İt., 1: İlik şeker şurubu verilmelidir. Şurup verilerek uyanlan anlar, şurubu petek gözlerine taşıyacak ancak daha önce de petek gözlerinin onanmı ve temizlenmesi için çalışma başlatılacaktır.<br />
Bu denemeler ile, anlann çiftleştirme kutulanndaki peteklere uyum sağlamalan, petek gözlerinin temizlenmesi ve besinin depolanması için iki gün süre ile kapalı tutulmasımn gerekli olduğu saptanmıştır. İkinci günün sonunda anlann uçmasına izin verilmeli, güneş batmadan önce uçuş deliği açılmalıdır.<br />
Çekirdek kolonilerin düzenlenmesine ait bu metot, 1500 çiftleştirme kutusunda 2 yıl boyunca uygulandı ve % 93 oramnda başanlı sonuç alındı.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-9594093736696393952010-09-25T15:05:00.001-07:002010-09-25T15:05:40.102-07:00ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />
<br />
Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır.<br />
<br />
Ülkemizde Doğu Anadolu, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege-Akdeniz bölgelerimizin iklimleri birbirlerinden fevkalade farklılık arz etmektedir. Özellikle bu dört bölgemizin her birisinde yüzlerce yıldır yaşamakta olan arı kolonileri kendilerini bu bölgelerin iklim ve florasına öylesine adapte etmişlerdir ki; her bölgede, o bölgenin iklim ve florasından kaynaklanan ırklar oluşmuş ve bu ırklar fizyolojik olarak değişik davranışlara sahip olmuşlardır.<br />
<br />
Flora ile olan ilişki sadece fizyolojik davranışlarda kalmamış, arıların morfolojisini de etkilemiştir ve Kafkas arısının hortumu üçgül çiçeklerinin derinde olan deniz arıları orman gülündeki kumarın maddesine dayanıklı hale gelmiş, İç Anadolu Arısı Mayıs- Haziran ayı çiçekleri nektar akımından hızla faydalanmaya adapte olmuş, Muğla arısı ise Eylül-Ekim aylarında çam balı diye bilinen basra salgısına adapte olduğundan bu mevsime endekslenerek hızla çoğalmaktadır.<br />
<br />
Son 30-40 yıldır gezginci arılarımız daha çok bal almak düşüncesi ile kolonilerini, çiçeğin olduğu ülkenin her yerinde gezdirmektedirler. Her bölgenin eko tipi olan yerli arılar, gezginci arıcıların arıları ile oğul mevsiminde melezleşerek yıllar yılı yörelerine adapte olarak doğal seleksiyon sonucu verimli hale gelen eko tipler gezginci arılar ile melezleşmişlerdir. Ana arıların, 3-8 km. çevrede uçuş sırasında çiftleşmesi doğal davranış olup; melezleşme kaçınılmaz bir sonuç olmuştur. Yıllardır devam eden kontrolsüz melezleşme sonucunda da verimsizlik ve dejenerasyon görülmüştür. Sonuçta çevre şartlarına dayanıklı eko tipler, gezginci arıcılık dolayısıyla orijinalliklerini koruyamamışlar, olumsuz karakterler ileri melez generasyonlarıda dominant karakter olabilmiştir. Sonuç olarak arıcılarımızın yaygın şikayetleri Orta ve Doğu Anadolu'da yazın nektar akımı döneminde çok hızlı yavru yapan ama bal stokla mayan, sonbahara çok yavrulu bol stoksuz giren, kış şartlarına dayanıksız ve ölen arı mevcudu oluşmuştur.<br />
<br />
Ülkemizde, arıcılığın kurtuluşu gezginci arıcılık ile birlikte DAMIZLIK ANA ARI ÜRETİMİ VE DAMIZLIK ANA ARI KULLANIMIDIR.<br />
<br />
SAF IRK, EKO TİP, HİBRİT, KULLANMA MELEZİ NEDİR?<br />
<br />
Saf Irk :<br />
<br />
Saf ırk olarak vasıflandırılan arılar; hem dünya üzerindeki orijinal olarak bulundukları bölge itibarı ile hem de fizyolojik ve morfolojik özellikleri nedeni ile diğer ırklardan ayrılırlar. Saf ırklar tür içerisindeki bireylerden oluşan birimlerdir. Ortak vücut özelliklerine sahiptirler. Bal arısı ırkları doğal seleksi yon sonucu oluşmuşlardır. Tek örnektirler. Her ırk doğal çevresine uyum sağlamıştır. Eski Sovyetler Birliği Tarım Bakanlığı´nın tüzüğüne göre "Bir ırkın kabul edilebilmesi için, aynı menşeli ve dış görünümleri aynı olan arıların oluşturduğu, en az 20.000 arı kolonisinin benzer biyolojik ve üretim karakterlerini taşıması gerekir. Bunların dört kuşak boyunca başka ırklarla kan bağı bulunmamalıdır." denilmektedir.<br />
<br />
Apis Mellifera Caucasica bir ırktır. Bu ırkın orijinal olarak bulunduğu bölge Kafkasya Dağlarıdır ve bu ırkın kendisine özel ve diğer ırklardan farklı olduğunu belirten fizyolojik ve morfolojik özellikleri bulunmaktadır. Apis Mellifera Carnica ve Apis Mellifera Ligustica da ayrı ırklardır ve özellikleri itibarı ile diğer ırklardan ayrılırlar. Saf ırk arılar birbirleri ile çiftleştiklerinde yavrular, sürekli her kuşakta ana ve babanın yani ırkın karakterini gösterirler. İleri kuşaklarda hiç bir değişiklik göstermezler. Saf yetiştirme ile özel bir ırkın ya da bir soyun içinde yakın ilişkili çiftleştirmeler yaptırarak, istenilen karakterler yoğunlaştırılabilir ve sabitleştirilebilir. Aynı zamanda istenmeyen özellikler de adım adım elemine edilir. Mevcut özellikleri şiddetle sınırlandırılmaktadır. Bu amaçla başka ırkların bulunmadığı tecritli bölgelerde yetiştirilirler ve kontrollü olarak kendi içinde çiftleştirilerek muhafaza edilirler. Böylece saf yetiştirilmiş ırklar başarılı melezleşeler için sağlam bir temel sağlar. BAL ARISI IRK BAKIMINDAN YA SAFTIR YA DA MELEZDİR. Saf yetiştirme tüm ıslah çalışmalarının temelini teşkil eder.<br />
<br />
Eko tip :<br />
<br />
Eko tip dediğimiz arıları 'bir ırk bölgesinin içinde daha küçük lokal alanlarda bulunan saf ırkın bir alt grubu olan ve kendi içinde çok yakın özellikleri olan arılardır' diyerek tarif etmek mümkündür. Apis Mellifera Carnica ırkı bilindiği gibi orijinali Avusturya Alplerinde bulunan bir ırktır. Bu ırk Avusturya, Almanya, Eski Yugoslavya ve daha birçok ülkede yaygındır. İşte Karniol ırkına ait olan, Aşağı Avusturya bölgesindeki arılara SKLENAR EKO TİPİ, Slovakya'daki arılar da BUKOVSEK EKO TİPİ dır.<br />
<br />
Hibrid<br />
<br />
İki ayrı ırkın veya iki ayrı saf hattın veya ayrı bir ırkla değişik ırktan bir saf hattın, birbirleri ile melezleşmesi sonucu meydana gelen melezlere HİBRİD denir. Hibridler genelde kontrollü yapılırlar ve bunlara kontrollü hibridler adı verilir. En verimli koloniler hibrid kolonilerdir. Bu şekilde yapılan iyileştirme çalışması, ekonomik açıdan önemli karakterlerin birleştirilme imkanlarına dikkat edilerek hatasız yapılırsa ilk kuşak melez kolonilerin verimliliği ıslah materyali olarak kullanılan ebeveyn ırklara göre en az % 20 - 25 daha üstün olmaktadır. Ancak hibridlerde bu üstün verim yalnız ilk kuşaklarda alınabilmektedir. İleri kuşaklarda bu verim hızla düşer. Dünyada bilinen önemli hibridler vardır. Hibrid üreticiliği arıcılığın en teknik ve en ileri aşamasıdır. Çok külfetli ve ileri bir tekniğin uygulanmasını gerektirmesine karşın hibrid ana arıların kolonilerinden sağlanan yüksek verim bu külfete katlanmaya değer bulunmaktadır.<br />
<br />
Hibrid üretmenin temel kuralları<br />
<br />
Kural : Önemli hibridlerin ebeveynleri olan saf ırk ve saf hatlar elde tutulmalıdır.<br />
<br />
Kural : Tanınan hibrid ana arıların üretilebilmesi için tanınan hibridin ebeveynlerinin hangi ırk, eko tip veya saf hat olduğunun bilinmesi gerekir.<br />
<br />
Kural : Tanınan hibridlerin ebeveynlerinin ana arıları ve erkek kolonileri saf olarak üretilmelidir.<br />
<br />
Kural : Tecritli çiftleşme bölgelerinde hibridin saf ebeveynleri bulundurulmalı ve çiftleşmeleri sağlanmalıdır.<br />
<br />
Dünyaca tanınan önemli hibridler<br />
<br />
Sterline : 1949´da ABD´de üretilmiştir. İtalyan arısının dört hat hibrididir.<br />
<br />
Midnite : 1957´de ABD´de üretilmiştir. Kafkas soyunun dört hat hibrididir. Saf hat ebeveynlere göre % 130 - 200 daha verimlidir.<br />
<br />
Buckfast : Br. Adam´ın İngiltere´de geliştirdiği bir hibriddir. Buckfast ana X Anadolu baba hırçın ve hareketli, Anadolu ana X Buckfast baba sakin ve uysaldır. Buckfast hibridi ebeveynlere göre % 128 - 151 daha verimli bulunmuştur.<br />
<br />
Hibrid yetiştiriciliğinde ilk olarak yöreye uygun ve iyi kombinasyon verecek ırklar ya da hatlar seçilir. Her zaman istenilen sonucun alınabilmesi için, seçilen ebeveyn hatlar seleksi yon yoluyla, mümkün olduğunca ortak özelliklere kavuşturularak saflaştırılır, istenilen karakterler elde edilir ve sabitleştirilir. Bu saf hatların elde edilebilmesi için yapay dölleme gereklidir.<br />
<br />
Kullanma Melezleri :<br />
<br />
Saf bir ırkın bakire ana arısının; yaşanılan coğrafi bölgede bulunan lokal kolonilerin erkek arıları ile çiftleşmesi ile elde edilen çiftleşmiş ana arılara kullanma melezi ana arılar denmektedir.<br />
<br />
Burada bir nevi hibrid yetiştiriciliği yapılmakla beraber erkek kolonilerin ırk özellikleri bilinmediğinden ve bilinse bile tecritli çiftleştirme bölgesinde kontrollü çiftleştirme yapılmadığından bu ana arılara hibrid demek mümkün olmamakta, verimleri konusunda kesin bir ifade kullanılamamaktadır.<br />
<br />
Tecritli çiftleştirme alanları tesis edemiyorsanız bu tür üretim kaçınılmaz olmaktadır.<br />
<br />
Türkiye´de 1978 yılından bu yana yapılan ana arı yetiştiriciliği bu temele dayalı olarak yapılmaktadır. Ana hattı Kafkas olan kullanma melezi ana arılar yetiştirilmektedir.<br />
<br />
Ana arılar Kafkas ırkından yetiştirilmekte, bu ana arıların çiftleşmeleri için normal yani değişik ırk ve melez kolonilerin bulunduğu yerlerde çiftleşmeleri sağlandığından erkek koloniler hakkında hiç bir şey söylemek mümkün olmamaktadır.<br />
<br />
SAĞLIKLI ÇERÇEVE<br />
<br />
TÜRKİYE'DE HANGİ BÖLGELER İÇİN HANGİ IRK, EKO TİP VE MELEZLER ÜRETİLEBİLİR?<br />
<br />
Başarılı bir bal üretim arıcılığı için arıcı aşağıdaki temel kuralları göz önünde bulundurmak zorundadır.<br />
<br />
Birinci kural<br />
<br />
Bal üretim arıcılığı yapacak veya yapmakta olan arıcı çalışacağı bölgede veya gezgincilik yapacağı bölgelerde başarılı ve verimli olan ırk, eko tip veya melez ana arılarla çalışmak zorundadır.<br />
<br />
İkinci kural<br />
<br />
Bu ırk, eko tip veya melez ana arılar gerek genetik özellikleri, gerekse yetiştirme kalitesi yönünden güvenilir olmalıdır. Bunun doğruluğu kontrol edilmelidir.<br />
<br />
Üçüncü kural<br />
<br />
Yukarıdaki şartlara göre belirlenen ana arılar güvenilir yerlerden temin edilemiyorsa; kimliği ve kalitesi bilinmeyen sıradan ana arılar kesinlikle kullanılmamalıdır. Zira istenen genetik özelliklerde ve kalitede olmayan ana arılar adaptasyon ve kalite problemlerinden dolayı verilen kolonilerin de ölümüne sebep olmaktadırlar.<br />
<br />
Dördüncü kural<br />
<br />
Bal üretim işletmeleri güvenilir ana arı bulamamaları halinde ihtiyaçları olan ana arıları kendileri üretmelidirler.<br />
<br />
Üretilecek ana arıları kullanacak olan bal üretici işletmeler olduğuna göre konuya bu işletmeler açısından bakıldığında yukarıdaki durum ortaya çıkmaktadır. Kurulacak ana arı üretim işletmeleri bu ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmalı. İşletmeler genetik materyal ve üretim kalitesi yönünden kendilerini eksiksiz programlamalıdır. <br />
<br />
SAĞLIKLI PETEKTE KAPALI YAVRU GÖZLERİ İŞLETMEDE ANA ARI ÜRETİMİ<br />
<br />
BAL ÜRETİM İŞLETMELERİNİN İÇİNDE ANA ARI ÜRETİMİ<br />
<br />
Ana arı üretimini iki ayrı sistemde yapabiliriz. Bunlardan bir tanesi kendi arılığımızın ve komşu arılıkların ihtiyacı ana arıyı karşılayacak miktarda ana arı üretimi, bu üretim bal üretim işletmeleri içinde yapılabilen üretimdir. İkinci tür işletme ise bal üretimini hiç düşünmeden müstakil bir ana arı üretim işletmesi kurulmasıdır.<br />
<br />
Bal üretim işletmeleri içinde yapacağımız üretimde, bildiğimiz bal üretim düzenimizi değiştirmeden arılıkta boş kalan zamanlarımızda bu işi yapmak sureti ile ana arı üretebiliriz.<br />
<br />
Bu tür; yani bal üretim işletmelerinde ana arı üretimine başlanılarak, ana arı üretimini öğrenmek, teknik gelişme sağlayabildiğimiz takdirde ve ekonomik hesaplar tutuyorsa müstakil ana arı üretim işletmelerine geçmek en akılcı yol olarak görünmektedir.<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde fazlaca bir ek masraf yapmadan bu tip ana arı üretimine kolayca başlanabilir.<br />
<br />
En önemli imkanda bal üretim işletmelerinde arıcının boş zamanlarını değerlendirmesi bu üretimden de gelir elde edilebilmesidir.<br />
<br />
Bir başka avantaj da bal üretim işletmelerinde ayrı bir çiftleştirme bölgesi ve erkek arı kolonilerini bu işe ayırma zorunluluğunun olmamasıdır.<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde üretilecek ana arılarla çiftleşecek kadar erkek arı vardır.<br />
<br />
Tabi ki bal üretim işletmelerinde üretilecek ana arılar hibrid veya saf ırk ana arılar olamazlar. Bu ana arılar arılıkta hangi ırk veya melez arılar varsa onlarla çiftleşeceklerdir.<br />
<br />
Bal üretim işletmeleri içinde üretilecek ana arıların birinci generasyonu kullanma melezi ana arılar olacaklar, ikinci generasyonları % 90 saf damızlığın özelliğini taşıyacaklardır.<br />
<br />
Ne gibi ek yatırımlara ihtiyacımız var?<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde ana arı üretmek için iki temel ihtiyacımız şunlardır:<br />
<br />
Ana damızlık saf ırk ana arılar:<br />
<br />
Bu ana arılar ana damızlık üreten yerlerden temin edilirler ve bal üretim işletmelerinde sağlıklı ve kuvvetli kolonilere verilerek muhafaza edilirler. Üretilecek ana arıların miktarı ile ilgili olmakla beraber en az üç adet en çok on adet olabilir.<br />
<br />
DOĞAL ANA ARI YÜKSÜKLERİ<br />
<br />
Çiftleştirme kutuları:<br />
<br />
Çiftleştirme kutularının miktarı da yine yılda üreteceğiniz ana arı miktarına bağlıdır. Bal üretim işletmelerinde yan faaliyet olarak sürdürülecek bu üretim tarzında bir çitleştirme kutusundan yılda iki çiftleşmiş ana arı alınabileceği ön görülür. Bu nedenle bir yılda üretimi hedeflenen ana arının yarısı kadar çiftleştirme kutusuna gereksinim vardır. İki bölmeli çiftleştirme kutusu kullanılacaksa hedeflenen ana arı üretiminin dörtte biri oranında çiftleştirme kutusuna ihtiyaç vardır.<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde ana arı üretiminin teknik faaliyetleri ticari ana arı üretimindeki teknik faaliyetlerin aynıdır. Tabii ki bu üretimde ana arı üretimine tahsis edilecek koloni miktarı kapasite ile ilgili olarak değişecektir.<br />
<br />
Birkaç kolonilik arılıkta en basit yöntemle ana arı üretimi :<br />
<br />
Bu yöntem en küçük bal üretim işletmesinde 10-20 kadar ana arı üretimi için tavsiye edilebilir. Bu yöntemi gözleri larva transferine uygun olmayan yaşlı arıcılarda rahatlıkla uygulayabilirler.<br />
<br />
Ana arı üretimi arıcılığın faal olduğu her mevsimde yapılabilmesine rağmen çok küçük çapta ana arı üretimi bal akışının ve polen gelişinin yeterli olduğu günlerde yapılmalıdır. Aksi halde hem arıcının ana arı üretim tecrübesinin azlığı hem de uygun olmayan zamanlar üretimi olumsuz etkiler ve başarı düşük olur. UYGUN BİR GÜNDE ( Bal akışının ve polen gelişinin olduğu bir gün)<br />
<br />
İki bölmeli çerçeveli çiftleştirme kutularından alınan temel petekli, mümkünse kabartılmış 4 adet küçük çerçeve normal bir kovan çerçevesine yerleştirilir.<br />
<br />
Çiftleştirme kutusundan alınan küçük çerçevelerin yerleştirildiği normal çerçeve damızlık koloniye, yavrulu çerçevelerin arasına verilir ve damızlık koloni beslenir.<br />
<br />
Bakıcı koloni olarak seçilen koloninin güçlü ( en az 7-8 çerçeve yavrulu ) olması gerekir. Bu koloninin ana arısı alınır ve bu koloni de beslenir.<br />
<br />
ANA ARI YÜKSÜĞÜNDEKİ LARVA<br />
<br />
ÜÇ GÜN SONRA<br />
<br />
Ana arısı alınan ve bakıcı koloni olarak ayrılan koloninin yaptığı ana arı gözleri kesilerek temizlenir.<br />
<br />
Damızlık kolonide üç gündür bekleyen çiftleştirme kutusu çerçeveleri takılı çerçeve damızlık koloniden alınarak kontrol edilir: Bu çerçevelerde damızlık koloninin ana arısının yumurtladığı günlük larvalar ve yumurtalar vardır. Eğer yoksa bu çerçeveler larva ve yumurtalar görülene kadar damızlık kolonide birkaç gün daha tutulurlar.<br />
<br />
Damızlık koloniye üç gün sonra takılan yumurtalı veya larvalı çerçeve alınarak, ana arısız ve ana arı gözleri temizlenmiş olan bakıcı koloniye verilir. Üçüncü günde çerçevelerde yumurta veya larva yoksa bu işlem daha sonraki günlerde yapılır ve koloni beslenmeye devam edilir.<br />
<br />
SAĞLIKLI PETEK GÖZLERİNDE GÜNLÜK YUMURTALAR VE LARVALAR <br />
DÖRDÜNCÜ VE DAHA SONRAKİ GÜNLER<br />
<br />
Çiftleştirme kutusu çerçeveleri ile gelen damızlık koloni larva ve yumurtalarından birkaçının ( 3-15 adet ) ana arı gözü olarak beslendiği görülür.<br />
<br />
Bu ana arı gözleri kapanana kadar bakıcı kolonide tutulurlar. Bakıcı koloni bu süre içinde beslenmeye devam edilir.<br />
<br />
ANA ARI ÜRETMEK ÜZERE KULLANILABİLECEK LARVALAR<br />
ANA ARI GÖZLERİ KAPANDIKTAN SONRA<br />
<br />
Bakıcı koloniden alınan, kapalı ana gözlü çiftleştirme kutusu çerçevelerinden her birisi, bir çiftleştirme kutu bölmesine, üzerindeki arılarla konulur.<br />
<br />
Bir çiftleştirme kutusu çerçevesinde birden fazla ana arı gözü varsa fazlalar kesilerek başka çerçevelere monte edilirler ve bu fazlalarla da başkaca çiftleştirme kutuları yapılır.<br />
<br />
Çiftleştirme kutusuna bakıcı koloniden 1500-2000 adet işçi arı doldurulur ve ağzı kapatılır.<br />
<br />
Ağzı kapanan, kek bölmesi dolu, havalandırması açık ve içinde 1500-2000 işçi arı ve ana arı gözü bulunan çiftleştirme kutusu güneş almayan serin ve sessiz mümkünse karanlık bir yerde 3-4 gün tutulurlar.<br />
<br />
Üçüncü veya dördüncü günü çiftleştirme kutusu arılıktaki yerine yerleştirilir, ağzı açılır ve havalandırması kapatılır.<br />
<br />
Çiftleştirme kutusunun ağzını kapatma yerine kutu 5-8 km. uzaklığa taşınabilirse ağzı kapatılmadan burada tutulur ve 4-5 gün sonra geri arılığa getirilir.<br />
<br />
Kapalı yerde tutulması halinde ana arı gözleri kutulara bu kapalı kalma süresinin sonunda da verilebilirler. Bu durumda kutular 3-4 gün önce yine arılarla doldurulup ana arı gözü olmadan kapalı yerde tutulurlar. <br />
<br />
BESLEYİCİ KOLONİDEN ALINAN ANA ARI YÜKSÜKLERİ<br />
<br />
ÇİFTLEŞTİRME<br />
<br />
Çiftleştirme kutularında doğan ana arılar 8-12 gün sonra normal olarak arılığın erkek arıları ile çiftleşirler ve yumurtlamaya başlarlar. Kutularda yine ana arının yumurtladığı işçi arı gözlerindeki larvaların kapanmasından sonra bu ana arılar ihtiyaç olan yerlerde kullanılabilirler veya satılabilirler. <br />
ANA ARI ÜRETİMİ İÇİN EN BASİT İŞLEM<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde yeteri kadar damızlık koloni varsa, bakıcı koloni kullanmadan da ana arı üretilebilir.<br />
<br />
NEKTAR VE POLEN GELİŞİNİN OLDUĞU BİR ZAMANDA<br />
<br />
İki bölmeli çiftleştirme kutusunun 4 çerçevesi, mümkünse bu çerçeveler kabartılmış petekli olmalıdır, normal bir çerçeveye monte edilerek damızlık koloninin yavrulu çerçeveleri arasına yerleştirilir ve damızlık koloni beslenir.<br />
<br />
Damızlık koloni de küçük çerçevelere yumurtlanan larvaların çoğunluğu kapalı hale gelince yaklaşık 8-10 gün sonra damızlık koloniden alınan küçük çerçeveler yavruları ve arıları ile birlikte çiftleştirme kutusuna yerleştirilir.<br />
<br />
Çiftleştirme kutusunun uçuş deliği kapatılır, havalandırma ızgarası açılır ve kutu 3-4 gün serin sessiz, mümkünse karanlık bir yerde muhafaza edilir. İmkan varsa çiftleştirme kutusu arılıktan 5- 10 km uzağa götürülerek ağzı hemen açılır ve araziye yerleştirilir.<br />
<br />
3 - 4 gün kapalı kalan çekirdek koloni son yumurtalardan kendisine ana arı gözleri yapar.<br />
<br />
Çekirdek koloninin teşkil edilmesinden 14 - 15 gün sonra genç ana arılar gözlerden çıkarlar. Bu ana arılar 8-10 gün içinde çiftleşirler ve çiftleştikten sonra 5 -7 gün içinde yumurtlamaya başlarlar. <br />
ÇİFTLEŞTİRME<br />
<br />
Çiftleştirme kutularında doğan ana arılar 8-12 gün sonra normal olarak arılığın erkek arıları ile çiftleşirler ve yumurtlamaya başlarlar. Kutularda genç ana arının yumurtladığı işçi arı gözlerindeki larvaların kapanmasından sonra bu ana arılar ihtiyaç olan yerlerde kullanılabilirler veya satılabilirler.<br />
<br />
MÜSTAKİL ANA ARI ÜRETİM İŞLETMESİ<br />
<br />
Ana arı üretiminde eğitim görmüş veya böyle bir işletmede en az bir yıl çalışmış kişilerin kurabilecekleri profesyonel ana arı üretim işletmeleridir.<br />
<br />
Bu tür işletmelerde bütün faaliyetler ana arı üretimi için gösterilir, bal üretimi vs. gibi üretimler düşünülemez.<br />
<br />
İşletme kurulmadan önce karar verilecek husus, işletme büyüklüğünün ne olacağıdır.<br />
<br />
İşletme büyüklüğünün tayininde göz önünde bulundurulacak en önemli faktörler;<br />
<br />
Teknik iş gücü,<br />
<br />
Sermaye,<br />
<br />
Pazarlama olarak gösterilebilir.<br />
<br />
Teknik iş gücü:<br />
<br />
Yirmi yıllık deneyimler göstermiştir ki, kendi kendine yeterli ekonomik büyüklükte bir işletmenin bugünkü ana arı fiyatları ile yaşayabilmesi ve devamlılığını sürdürebilmesi yetişkin bir teknik elemanla mümkün olabilmektedir.<br />
<br />
Böyle bir eleman temel arıcılık bilgileri varsa ana arı üretim tekniğini de 4 - 5 ay gibi bir sürede öğrenebilmektedir. Şüphesiz ki bu süre aktif ana arı üretim sezonu olmalıdır.<br />
<br />
Temel arıcılık bilgisi ve deneyimi olan kişilere en az dört aylık periyotta ana arı üretimi eğitimi vermek, ancak sistemli bir eğitim programı ile mümkündür. Bu dört aylık süre içinde kişilere yarım günde teorik olarak yapılacak işler anlatılır, yarım günde de fiili olarak üretime harcanarak üretimin hem teorisi hem de pratiği verilebilir.<br />
<br />
Eğitilecek kişilerin arıcılık pratikleri ve bilgileri yoksa bu eğitimin altı aydan az olmaması gerekir.<br />
<br />
Sistemli eğitim alma imkanı olmayan kişilerin ise ana arı üretimini öğrenmek için ana arı üreten bir işletmede en az bir sezon 7 - 8 ay fiilen çalışması ve üretimin içinde olması gerekir.<br />
<br />
Yukarıdaki imkanlardan hiç birisinin mümkün olmadığı hallerde bal üretim işletmelerinde küçük çapta ana arı üretimine başlanarak ana arı üretimi öğrenilebilir. Ancak bu yolla ana arı üretimini öğrenen kişiler için yapılacak tavsiye; işi en başında küçük tutarak her yıl büyütmeleri ve kendinden emin olduktan sonra ticari ana arı üretim işletmesi kurmaya geçmeleridir.<br />
<br />
ANA ARI ÜRETİM BÖLGESİNİN SEÇİMİ<br />
<br />
Başarılı arıcılık yapabilmek için yörenin seçimi ne kadar önemli ise başarılı ana arı üretimi içinde yöre seçimi o kadar önemlidir.<br />
<br />
Bal üretim işletmelerinde floranın olmadığı veya azaldığı zamanlar koloniler başka yörelere taşınarak durum telafi edilebilir. Ancak ana arı üretim işletmelerinde bunu yapmak zordur. Bundan dolayı ana arı üretilecek bölgenin iyi ve isabetli seçilmesi gerekir.<br />
<br />
İşletme bölgesinin mümkün olduğu kadar aşağıdaki şartları taşıması gerekir, bu şartların hepsini taşıyan işletme bölgesi en ideal ana arı yetiştirme bölgesidir.<br />
<br />
Çevrede erken ilkbahardan geç sonbahara kadar her zaman devamlı nektar ve polen kaynakları olmalıdır. Böylece aşırı beslemeye gerek olmadan üretim sürdürülebilir. Arılıktaki her türlü işlem rahatlıkla yapılabilir, koloniler sakin olurlar, yağmacılık az olur, ana arıların yumurtlama tempoları yavaş fakat sürekli olur bu da ana üretimi için ideal durumdur.<br />
<br />
Çevrenin ağaçlık, ormanlık ve engebeli olması gerekir. Bilhassa ana arı çiftleştirme bölgesi yönünden ve ana arıların çiftleştirme kutularını kolayca bulabilmeleri için engebeli alan çok faydalıdır.<br />
<br />
Arılığın sakin bir yerde olması ana yol kenarları ve meskun alan içinde olmaması gerekir.<br />
<br />
Çevrede duman ve kirli hava çıkaran fabrika ve işyeri olmamalıdır.<br />
<br />
Arılık ve çevresi hakim rüzgarlara açık olmamalıdır.<br />
<br />
Arılık mümkün olduğunca güney marazda, güneşi erken alan yerlerde olmalıdır.<br />
<br />
Arılıkta elektrik, su gibi imkanlar olmalıdır.<br />
<br />
Arılık mutlaka ağaçlı yolu olan sel riski olmayan yere kurulmalıdır.<br />
<br />
Yüksek gerilim hatları altlarına da kesinlikle arılık kurulmamalıdır.<br />
<br />
ÜRETİLECEK IRKIN SEÇİMİ VE ANA DAMIZLIKLARIN TEMİNİ<br />
<br />
Üretilecek ırkın seçimi:<br />
<br />
Yabancı ırklar<br />
<br />
Kafkas´ın dışındaki Karniol ve İtalya´nın geniş çapta adaptasyon denemeleri olmamakla birlikte güneyde, sahillerde kışlayacak arılıklar için İtalyan; soğuk bölgelerde kışlayacak arılıklar için Karniol ana arıları üretilmelidir.<br />
<br />
Hibrid ana üretimleri konusuna önceki bölümlerde yer verilmiştir.<br />
<br />
Suni tohumlanmış damızlığın elde edilmesi:<br />
<br />
Üretimin en önemli unsurunu bu damızlıklar oluşturmaktadır. Çalışılacak ırk ister yabancı ister yerli olsun, önemli olan o ırkın; seleksiyonu yapılmış, saf ve ırkın özelliklerini tam olarak taşıyan ana damızlıklarının elde edilebilmesidir. Bu ana damızlıkların suni tohumlama ile döllenmiş olmaları gerekir.<br />
<br />
Sertifikalı damızlık saf ırk ana arılar :<br />
<br />
Sertifikalı saf ırk ana arılar damızlıkçı işletmelerden alınabilir. Gerek Kafkas gerekse Batı Karadeniz arısının selekte edilmiş kolonilerinden üretilmiş ana arılar, aynı ırkın bilinen kolonilerinin erkekleri ile suni döllenmiş, markalı, ana ve baba kolonileri belli ana arılardır.<br />
<br />
Karniol ve İtalyan damızlıklarda tecritli alanlarda çiftleştirilmekte veya suni döllenmektedirler.<br />
<br />
ARICILIK İŞLETMESİ<br />
<br />
Test edilmiş ana arılar :<br />
<br />
Damızlıkçı işletmeler, suni tohumladığı ana arıları yumurtlayıp, larva kapatana kadar ve kızları doğana kadar çiftleştirme kutularında tutmakta ve ana arılanın kızları olan işçileri test ettikten sonra damızlık olarak vermektedir. Suni tohumlanan bir kısım ana arılarda, çiftleştirme kutularının teke indirilmiş hallerinde koloni yaşamına geçirilmekte ve biyolojik faaliyetleri test edilmektedir.<br />
<br />
Bu ana arıların yumurtlama, yavru kapama.gibi ırkının özelliklerini taşıyıp taşımadıkları kontrol edilmektedir. Diğer yandan ana arıların işçi kızları yine renk, davranış yönünden gözlenerek ırkın özelliklerini taşıdıkları belirlenmektedir.<br />
<br />
Ana Damızlık Üretim İşletmesi´nde bütün bu yönlerden incelenmiş ve kayıtları tutulmuş ana arılar damızlık olarak ana üreticilerinin hizmetine verilmektedir. YUMURTLAYAN ANA ARI<br />
<br />
SÜREKLİ ÜRETİM ORGANİZASYONU<br />
<br />
Yukarda basitçe anlatılan iş düzeninin bir ana arı üretim işletmesinde sürekli üretim için planlanması:<br />
<br />
Planlamanın ana unsuru günde ne kadar ana arı üreteceğimizdir. Uzun yıllar çalışan ana arı üretim işletmelerindeki tecrübeler göstermiştir ki normal mevsimlerde günde 20 adet çiftleşmiş ana üretebilmek için aşağıdaki düzeni kurmak gerekir.<br />
<br />
4 adet damızlık koloni 4 yedek<br />
<br />
3 adet başlatma kolonisi 3 yedek<br />
<br />
6 adet besleyici koloni 6 yedek<br />
<br />
10 adet takviye kolonisi<br />
<br />
70 - 80 adet çiftleştirme kutularına çekirdek koloni yapma kolonisi<br />
<br />
90 - 100 adet toplam koloni ( ortalama 10 çerçeve )<br />
<br />
900 - 1000 adet çiftleştirme kutusu veya bunun yarısı kadar iki bölmeli kutu<br />
<br />
20 - 40 adet erkek arı kolonisi.<br />
<br />
Bir ana arının satışa kadar çiftleştirme kutusunu en az bir ay süreli işgal etmesi ve satıştaki gecikmeler hesaba katıldığında, dört ay sürecek üretim sezonu boyunca bir çiftleştirme kutusundan ortalama üç adet çiftleşmiş ana alınabilmektedir.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-67249969838535340052010-09-25T15:04:00.001-07:002010-09-25T15:04:26.158-07:00üretim giderlerinin teminiSermaye (girdilerin finansmani)<br />
Eğitilmiş iş gücüne bağlı olarak ana arı işletmesinin büyüklüğü belirlenir.eğitim görmüş zamanını ve parsini harcamiş bir kişinin ana arı üretiminden kar etmesi gerekir.bildiklerini yani öğrendiklerini fiile geçirebilmelidir.yılda 2000 ana arı üretebilir.<br />
İşletmenin kuruluşu için gereksinimler<br />
1.gereken koloni miktarı <br />
işletme kuracak bir teknisyenin 2000 ana arı uretimi için 100 adet koloniye ihtiyacı vardır.<br />
2.çiftleştirme kutusu gereksinimi<br />
Bir sezonda 3 defa ana arı alındıgını var sayarsak 750 kutuya ihtiyacı vardır.<br />
3.temel ihtiyaç<br />
İşletmenin çadır ,şurup kek hazırlama kapları gibi ihtiyaçları vardir<br />
4.temel işletme girdileri<br />
Şeker ,kek yapmak için bal,temel petek,ana arı kafesi,koruyucu ilaçlar lazimdir<br />
5.Nakil aracı gereksinimleri<br />
Arıları taşimak için kiralanacak araba veya satın alınması gerek bir araba ya ihtiyaç vardır.ilk yıllarda bu işletmeye çok ağır geleceği için araba daha sonraki yıllarda alınabilir<br />
6.finansman ihtiyacı<br />
Yatırım giderleri<br />
Koloni fiyatin 300 ytl den tutarsak<br />
100 koloni 10 çerçeveli 30000ytl eder<br />
100 adet kovan 60 ytl den 6000<br />
750 çiftleştirme kutusu 20ytl den 15.000<br />
Çadir veya baraka 500 ytl edersek <br />
36500 sadece arı ve barınak ve bos kovan için harcamış oluruz<br />
Yıllık işletme giderleri<br />
Her koloni için 20kg şeker 2ytl den hsesaplarsak 4000 şeker<br />
Ana arı için 1,5kg şeker<br />
Her koloni için 1 2 kg temel petek<br />
Nakliye giderleri<br />
Beklenmeyen giderler<br />
İşçi ucreti<br />
Gibi girdiler vardir<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
İşletmenin yıllık gelirleri<br />
2000 ana arı<br />
İkinci ve daha sonraki yıllarda aynı kutu 3000 ana arıda üretilebilir. Ertesi senede elimizde arı olacaktı bos kovan olacaktı çiftleştirme kutusu olacaktı tek girdi şeker kek için bal ve temel petek olacaktir.temel petek de geri donusum olacaği için mumu çektirip tekrar temel petek haline getirilir.<br />
Pazarlama<br />
Halen ana arı pazarlamasında sorun bulunmaktadır.üretimde en önemli olan kaliteli ana üretip satabilmektir.<br />
Üretilen ana arılar bilinen bir ırktan üretilmemişse<br />
Ana arılar larva ve çiftleştirme döneminde arı sütüyle iyi beslenememişse…<br />
Ana arılar yeterli işçi arıyla çiftleşememişse<br />
<br />
Üretim girdilerinin temini<br />
<br />
Bunlar ana arı değil işçi arı benzeri dişi denir.koloniye verildikten sonra kısa zamanda ölürlerve kolonilerin de ölümüne deden olurlar.<br />
Çiftleşmemiş ana arılarların satıldığı gibi yaşlı ana arılarda satilmaktadir.böyle durumla ihbar edilen arıcılar sıkıntıya düşmüştür.<br />
Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması<br />
Yabancı ırk<br />
Güney bölgelerde İtalyan arısı soğuk bölgelerde karniyol ve Kafkas ana arısı kullanılır.<br />
Suni tohumlanmış damızlığın elde edilmesi<br />
Saf ırkın özelliklerini tam taşiyan ana arı sunu tohumlamayla elde edilebilir.<br />
Sertifikalı damızlık saf ırk analar<br />
Kafkas veya batı Karadeniz arısınını selekte edilmiş ana arılaraynı ırkın bilinen erkek arılarıyla sunu tohumlama yapılmiş markalı ,ana ve baba kolonileri belli ana arılardır.<br />
Test edilmiş ana arılar<br />
Döllenen ana arılar yumurtalarını kapatan kadar yani kızlarının doğana kadar beklenilir kızları test edildikten sonra damızlık ana arı olarak satılır..<br />
Araç ve gereçlerin temini<br />
Barınma mekanı<br />
Ana arı üretim yerinin oldugu yerde çalişabilecek bir barınak olmalıdır<br />
Üretim için bir mekan yatmak için bir mekan<br />
Larva transferi ana arı yüksüğü şurup kek ve diğer işlemler için kalacak bir mekan gerekmektedir<br />
Her iki mekanda yağmurdan ve güneştn korunaklı olmalıdır.<br />
Yemek yapma yeri ve yatacak yer de olmalıdır<br />
Üretim kolonilerinin temini<br />
En önemli husus budur eğer kovani olan yani balla uraşan biri için kolaydır bala bırakacağı kovanlarla ana arı üretebilir.en azından kurulu bir düzeni vardır<br />
Ana arı üretimi gelişmiş standart kolonilerle yapılır.koloniler 10 çerçeve dolu olmalıdır.derme çatma koloniler olmamalıdır.hastalıklı olmamalıdır.her çerçeve veya katlar diğer kovanlara uymalıdır.damızlık koloni en güzeli son bahar temin edilmelidir. Her kovanda en az 15kg bal olmalıdır.koloniler çok iyi bakılıp ilk bahara sokulmalıdır.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-45424258308197569802010-09-25T15:03:00.001-07:002010-09-25T15:03:16.398-07:00kalite kontrol teknikleriKALİTE KONTROL<br />
<br />
ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KALİTE KONTROL<br />
<br />
Hayvansal ve bitkisel üretimde, damızlık,tohum ve fidanın önemi malumdur. Arıcılıkta da bölgeye ve iklime uygun üstün vasıflı bir an ırkı ile çalışmak modern arıcılığın vazgeçilmez bir yönüdür.<br />
Varsayalım ki, Doğu Anadolu'da Kafkas an ırkı ile ancılık yapacağız:.Yapılacak iş Kafkas ana an üreten bir kurum veya kişiden çiftleşmiş (anası ve babası Kafkas) olan ana anlar almak, bunlan elimizdeki kolonilerin ana arılan ile değiştirmek ve arılığımızı Kafkaslaştırarak çalışmaktır.<br />
Önceki bölümlerde saf Kafkas ana anlann kızlan olan koloninin morfolojik ve fizyolojik özelliklerinin neler olduğunu yazmıştık.<br />
Şimdi üzerinde duracağımız husus, ister Kafkas olsun isterse başka bir ırkın ana arısı olsun, satın alınan ana annın yetiştirme kusurlanmn kontrol edilebileceğinin sistemini anlatmaktır.<br />
<br />
Kontrol Sistemleri<br />
Ana arı yetiştiriciliğinde aşağıdaki sistemlerle kalite kontrolü sağlanabilir:<br />
a. Satın alınan ana anmn ırk özelliklerinin test edilmesi,<br />
Laboratuar ölçümleri,<br />
Fizyolojik gözlemler.<br />
b. Satın alınan ana annın sperm ve ovaryum (yumurtalık kanallan) sayımlan,<br />
c. Yetiştirici kurum ve kişilerin kodlama sistemine uyması,<br />
d. Ana arı kullanan ancıdan geri gelecek bilgilerin değerlendirilmesi.<br />
<br />
<br />
I. SATIN ALINAN ANA ARILARIN IRK ÖZELLİKLERİNİN TESBİT EDİLMESİ<br />
<br />
Bal üreticisi, ana arı satın alırken belli bir ırkın ana arılarını satın alıyorsa, bu ana anlar söz konusu ırkın vasıflarını taşımalıdır. Bu ana anların adı geçen ırkın özelliklerini taşıyıp taşımadığı iki yönlü bir inceleme ile anlaşılabilir:<br />
<br />
Laboratuar testi:<br />
<br />
Satın alman ana anmn işçi kızlannın en az 25 adedinin morfolojik değerlendirilmesi ile saptanan; renk, hortum boyu, kanat ebatlan, kubital indeks gibi değerler ırkın değerlerinde olmalıdır.<br />
Örneğin; Kafkas arısının abdomen halkalarının tamamı siyahtır. İlk iki halkası san olan Muğla ve Anadolu arısından çıplak gözle dahi kolayca ayırdedilebilir.<br />
<br />
Fizyolojik gözlemler:<br />
En pratik ve güvenilir yöntemdir.<br />
Örneğin; Kafkas ansı ile Muğla ansı arasındaki en önemli fark, Muğla kökenli kolonilerin ilkbahardan sonbahara kadar yani çam balı mevsimine kadar yavru yapmalandır. Çam balı bölgesine adapte olmuş bu anlar içgüdüsel olarak bilmektedirler ki, sonbaharda çamdan bal bulabileceklerdir. Bu nedenle de yaz boyunca bal stoklama yerine yavruya yönelmekte ve yaz boyunca bulduğu balı stoklamadan yavru yetiştirmede tüketmektedirler.<br />
Kafkas anlar ise bir iki ay gibi çok kısa süren bir mevsime adapte olmuş anlar olduğundan, topladığı balı hemen stoklamaktadırlar. Kafkas kolonilerde çerçeve üst kışından daha mevsimin başında balla doludurulup sırlanmakta, yani bal kemeri oluşturulmaktadır.<br />
Satın alınan ana anlann kolonilerinde bu ve buna benzer diğer fizyolojik davranışlar gözlenerek satın alınan ana anmn söylenen ırktan olup olmadığı anlaşılabilir. Aksi halde adaptasyon hatalan meydana gelebilir. Örneğin; son yıllarda yapılan en büyük yanlışlık, Muğla kökenli koloniler Kafkaslaştınlmadan yüksek ve kışı karlı geçen yörelere satılmış ve bu kolonilerin o yörelerde ölmüş olmalandır.<br />
H. SPERM VE OVARYUM (YUMURTALIK KANALLARI ) SAYIMLARI<br />
Bilindiği gibi ana an 32 kromozomlu işçi an yumurtalanndan veya larvalanndan yetiştirilir. Yani ana annın genetik yapısı işçi annınki ile aynıdır. Ana anya kendi özelliklerini kazandıran bakım ve beslenme koşullandır. Ana an özel olarak an sütü ile beslendiği için ana an olmaktadır.<br />
İşte bu bakım ve beslenme tam olmazsa üretilen ana anlar "işçi benzeri" olurlar. Bunlara "yalancı ana" da denir. Bunlar bir ana annın vasıflanm tam göstermezler. Satın alınacak ana an için dikkat edilecek en önemli husus budur. Ana anlar ideal koşullarda yetiştirilmediği takdirde, üreme organlan gelişmez, yumurtalıklar ve yumurta kanallan oluşmaz, yeteri kadar sperm alamaz ve yeterli sayıda yumurta bırakamazlar.<br />
İyi koşullarda yetiştirilmiş ana anlar, ırktan ırka fark etmekle birlikte günde ortalama 1000 - 1500 yumurta bırakabilmektedirler. Bu da, üreme organlanmn gelişmesine bağlıdır.<br />
Elimizdeki herhangi bir ana anyı veya bir grup ana andan alman birkaç örnek ana anyı üreme organlanmn gelişmişliği ve taşıdığı sperm miktan açısından test etmek için laboratuvar çalışması gerekir. Bu testler, sperm ve yumurtalık kanalları testleridir.<br />
<br />
Sperm testi (sayımı)<br />
<br />
Bir ana arı bir çiftleşme uçuşunda birkaç erkek an ile çiftleşebilir. Genelde ana anlar 2 ya da 3 uçuş sırasında çiftleşirler. Bir erkek arı 10 milyon sperm üretir ve bir ana arı çiftleşme uçuşundan oviductunda 80 milyon sperm ile döner. Bu spermlerin sadece 5 milyon kadarı ana annın sperm kesesine geçer.<br />
<br />
Thoma lamı ile sayım <br />
<br />
Mikrobiyolojide maya sayımında, tıpta sperm ve kan sayımında kullanılan ve<br />
Thoma lamı adı verilen özel bir lam ile yapılan sayımdır.<br />
Thoma lamının esası 0.064 mm3 hacminde sayım yapılmasıdır.<br />
Ana annın sperm kesesi (spermathecası) çıkanlır. % 0.9'luk 5 ml. NaCl<br />
solüsyonundan bir damla Thoma lamına konur, üzerine lamel kapatılır ve<br />
mikroskop altında sayım yapılır.<br />
Thoma lamında bir görüş sahası içine en az bir büyük kareyi sığdırmak amacıyla 10 ya da 20 büyütmeli güçlü bir objektif kullanılır. Sayım, büyük kare üzerinden yapılır.<br />
Thoma lamında büyük karelerin sının üzerinde kalan spermlerin sayımında ne kadarının büyük kare içinde olduğuna bakılır.<br />
Thoma lamında 16 büyük kare, her büyük karede 16 küçük kare olmak üzere toplam 256 küçük kare vardır. Sayım bu karelerde yapılır. ( Bak. Bölüm Orta Anadolu Ansı'mn özellikleri)<br />
Bir küçük kare olarak belirtilen kare prizmanın hacmi:<br />
0.5 mm x 0.05 mm x 0.1 mm = 0.00025 mm3 = 1/4000 mm3 dür.<br />
Bir sayım alanında 16 x 16 = 256 küçük kare bulunmaktadır.<br />
Toplam sayım hacmi (0.00025) (16 x 16) = 0.064 mm3<br />
A: Bir sayım alamndan elde edilen sonuç, 0.064 mm3:<br />
Thoma lamındaki bir sayım alanı,<br />
5 ml. : Spermathecanın içine konduğu NaCl solüsyonu<br />
0.064 mm3 A<br />
5 ml. X<br />
<br />
<br />
5 ml. (A)<br />
X= <br />
0.064 mm3<br />
<br />
<br />
5 ml. (A) 1000 mm3<br />
X= <br />
0.064 mm3 İmi.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-86315177903277187482010-09-25T15:02:00.001-07:002010-09-25T15:02:14.839-07:00Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması ve KullanılmasıÇiftleştirme Kutularının Hazırlanması ve Kullanılması<br />
Transferden sonraki 10. günde kapalı durumdaki ana arı hücreleri<br />
bulundukları çıtalardan ayrılarak 1 gün önceden hazırlanmış çiftleştirme<br />
kolonilere dağıtılırlar. Çiftleştirme kolonilerinin oluşumunda farklı<br />
kovan tipleri kullanılmaktadır. Bunlar standart kovanların üçe-dörde<br />
bölünmüş olanları veya ahşap ya da tecritli malzemeden yapılan küçük<br />
çiftleştirme kutularıdır<br />
Çevreyi tanıma ve çiftleşme uçuşundan dönen ana arıların kendi<br />
kutularına dönebilmeleri için bu kutuların giriş delikleri farklı yönlere<br />
bakmalı ve geniş bir alana yerleştirilmelidirler. Ana arıya işaret olması<br />
yönünden çiftleştirme kutularının ön tarafları farklı şekillerde farklı<br />
renklerle boyanır. Üretim sezonunun başlangıcında oluşturulan bu<br />
çiftleştirme kolonilerinin sürekliliği her bir ana arının ürettiği<br />
yavrularla sağlanır ve böylece bütün sezon boyunca kullanılabilirler.<br />
<br />
Çiftleşme sonrası yumurtlamaya başlayan ana arı, ilk işçi arı yavru<br />
gözleri kapanana kadar 2-3 haftalık süre ile çiftleştirme kolonisinde<br />
yumurtlamaya devam ettirilir. Bu süre sonunda ana arılar satılarak<br />
bunların yerine çıkmak üzere olan yeni ana arı hücreleri verilir. Ana arı<br />
hücrelerinin bulundukları çıtalardan alınmasında ve dağıtılmasında<br />
dikkatli davranılmalı, hücreler bu işlemler sırasında çıtadaki konumunda<br />
dağıtılmalı ve ters çevrilmemelidir. Ana arı hücrelerinin çiftleştirme<br />
kolonilerine verilmesinin ardından, transfer edilen larvanın yaşına bağlı<br />
olarak 2-3 gün sonra ana arılar çıkar. Ana arı hücrelerinin çiftleştirme<br />
kolonilerine verilişinden 4-5 gün sonra yapılacak kontrollerde ana arı<br />
çıkmayan hücreler ya da işçi arılarca bozulmuş hücreler görülebilir. Bu<br />
durumda yeni hücreler verilmelidir.<br />
Ana Arıların Çiftleşmesi<br />
Çiftleşme kutularında çıkışlarını gerçekleştiren ana arılar 2-3 günlük<br />
olduklarında çevreyi tanıma uçuşu yaparlar ve daha sonraki 2-3 gün içinde<br />
de çiftleşme uçuşuna çıkarlar. Çiftleşme "Erkek Arı Toplanma Alanı" olarak<br />
adlandırılan özel bir alanda, havada 10-30 metre yükseklikte uçarken<br />
gerçekleşir. Erkek Arı Toplanma Alanına ulaşan ana arı salgıladığı seks<br />
feromonu ve görme yoluyla erkek arılarca keşfedilir. Sayısı, 6-20 arasında<br />
değişebilen erkek arı ile çiftleşen ana arı kendi kolonisine (çiftleşme<br />
kutusuna) dönerek 3-5 gün sonra yumurtlamaya başlar. Ana arıyla çiftleşen<br />
erkek arılar çiftleşme sonrası ölürler. Ana arı, erkek arı toplanma<br />
bölgesinde yeterli sayıda erkek arı bulunmayışı ve olumsuz iklim şartları<br />
altında yeterli sayıda erkek arı ile çiftleşemezse aynı günde veya takip<br />
eden günlerde 1-2 kez daha çiftleşme uçuşuna çıkabilir.<br />
Çıkıştan itibaren 20 gün içinde çiftleşmeyen ana arılar<br />
çiftleşme isteğini kaybederek dölsüz yumurta yumurtlamaya başlarlar ki<br />
artık bundan sonra çiftleşme gerçekleşmez. Çiftleşmenin kontrol altına<br />
alınması, ya en az 8-10 km yarı çaplı izole bölgeler ya da yapay tohumlama<br />
ile sağlanır.<br />
Ana Arıların Yapay Tohumlanması<br />
Ana Arıların Üretim Kolonilerine Verilmesi<br />
Çiftleştirme kutularında yumurtlamaya başlayan ana arıların buralardan<br />
alınıp satılması veya başka yolla değerlendirilmesi sürekli üretimlerde<br />
bir zorunluluktur. Yumurtlayan ana arıların diğer kolonilere verilmesinde<br />
en önemli işlem, öncelikle koloninin hazır hale getirilmesidir. Bunun için<br />
ana arının verileceği kolonide döllü veya dölsüz ana arı ya da ana arı<br />
hücresi bulunmamalıdır.<br />
Ana arının verileceği kolonideki eski ana arı imha edildikten bir gün<br />
sonra ana arının bulunduğu kafes yavrulu iki çerçeve arasına havalandırma<br />
ve besleme delikleri ön ve arka tarafa bakacak şekilde yerleştirilir.<br />
Ertesi gün kek haznesinin bulunduğu taraftaki çıkış deliği açılarak<br />
arıların keki yiyerek ana arıyı çıkarmaları sağlanır. Bundan sonra kovan<br />
açılıp fazlaca kurcalanmamalı, ancak 2-3 gün sonra ana arı ve yumurta<br />
kontrolü yapılmalıdır.<br />
Teknik arıcılıkta yumurtlayan hazır ana arı kullanılması ana arı<br />
kayıplarında ya da yapay oğullara ana arı kazandırılmasında önemli<br />
avantajlar sağlar. Ana arıların yumurtlamaya başlamalarında 25-30 gün gibi<br />
zaman kazanılması, koloninin kendisinin çıkardığı ana arının<br />
çiftleşememesi riskini ortadan kaldırması ve orijini belli materyal<br />
kazanılmış olması bu avantajlardan bazılarıdır. Ancak, önemli<br />
avantajlarına rağmen arıcılarımız arasında hazır ana arı kullanma<br />
alışkanlığı yeterince yaygın değildir<br />
çiftleştirme kutularının arılandırılması<br />
çekirdek koloni 300 den 1500 e kadar işçi arıyı barındırabilmektedir. normal bir çekirdek kolninin büyüklüğü en fazla 2000 -3000 arı barındırabilmektedir.En küçük kutu orta avrupada kullanılan tpk kutularıdır.300-500 arısı vardır.bu tip koloniler çabuk dağılmaktadir.en büyük koloni ise 3-5 çerçeveden oluşan ve normal kovandan biraz küçük olan 2-3 adet yumurtali çerçevesi olan ruşet kovanlardır.<br />
İdeal çiftleştirme kutusunda 2000-3000 işçi arı ihtiva eder.kutular mümkün olduğu kadar genç işçi arılar olmalıdır.on çerçeveli bir kovandan 10 adet kutu yapilabilmelidir.bunu için kekler yerleştirilir,uçuş delikleri v varsa başka delikler kapatılmalıdır. Havalandırma açılmalıdır.<br />
Arı alınacak kovan 2 -3 metre uzağa kutuların yanına gotürülür. Kaldırılan kovanın yerine boş kovan konulur.arı alınacak koloniden çerçeve çıkarılıp hafiften silkelendiğinde yaşlı arılar kovanlarına dönerler. Bize genç işçi arılar lazım olduğu için yaşliların kaçmasinda bi sakınca yoktur hatta yararımızadır. bir bez üzerine çerçevede kalan işçi arılar silkelenirler ve vakit kaybetmeden kutulara arılar dökülür…<br />
Böyle uygulamada bir kovandan bir seferliğine 5 kutu silkelenir. Toplam 10 çerçeve silkelenebilir.bir seferde 10 kutu silkelenirse arının popilasyonuna zarar verilir.<br />
Bu işlemde orijinal ananin kovanda kalmasina dikkat edilmelidir.yani çerçeve silkelenmeden önce çerçevede anani olup olmadiğina bakılır.hatta emin olmak için önce ana bulunur bulunan ana arı çerçevesi silkelenmeden kovan koyulur.<br />
Silkelenen kutular serin ve loş bir yerde kapalı tutulur.çiftleştirme 2-3 yavrulu çerçevede olursa eğer önce yüksükler kesilir. Böyle bir durumda kutulamadan sonra 3-4 gün beklenir yüksükler kesilir ve ana arı yüksüğü verilir.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-5969164505663530892010-09-25T15:01:00.001-07:002010-09-25T15:01:23.702-07:00Bal Üretim İşletmelerinin İçinde Ana Arı ÜretimiBal Üretim İşletmelerinin İçinde Ana Arı Üretimi<br />
Ana arı üretimini iki ayrı sistemde yapabiliriz. Bunlardan bir tanesi kendi arılığımızın ve komşu arılıkların ihtiyacı ana arıyı karşılayacak miktarda ana arı üretimi, bu üretim bal üretim işletmeleri içinde yapılabilen üretimdir. İkinci tür işletme ise bal üretimini hiç düşünmeden müstakil bir ana arı üretim işletmesi kurulmasıdır. <br />
Bal üretim işletmeleri içinde yapacağımız üretimde, bildiğimiz bal üretim düzenimizi değiştirmeden arılıkta boş kalan zamanlarımızda bu işi yapmak sureti ile ana arı üretebiliriz. <br />
Bu tür; yani bal üretim işletmelerinde ana arı üretimine başlanılarak, ana arı üretimini öğrenmek, teknik gelişme sağlayabildiğimiz takdirde ve ekonomik hesaplar tutuyorsa müstakil ana arı üretim işletmelerine geçmek en akılcı yol olarak görünmektedir. <br />
Bal üretim işletmelerinde fazlaca bir ek masraf yapmadan bu tip ana arı üretimine kolayca başlanabilir. <br />
En önemli imkanda bal üretim işletmelerinde arıcının boş zamanlarını değerlendirmesi bu üretimden de gelir elde edilebilmesidir. <br />
Bir başka avantaj da bal üretim işletmelerinde ayrı bir çiftleştirme bölgesi ve erkek arı kolonilerini bu işe ayırma zorunluluğunun olmamasıdır. <br />
Bal üretim işletmelerinde üretilecek ana arılarla çiftleşecek kadar erkek arı vardır. <br />
Tabi ki bal üretim işletmelerinde üretilecek ana arılar hibrid veya saf ırk ana arılar olamazlar. Bu ana arılar arılıkta hangi ırk veya melez arılar varsa onlarla çiftleşeceklerdir. <br />
Bal üretim işletmeleri içinde üretilecek ana arıların birinci generasyonu kullanma melezi ana arılar olacaklar, ikinci generasyonları % 90 saf damızlığın özelliğini taşıyacaklardır.<br />
Ne gibi ek yatırımlara ihtiyacımız var?<br />
Bal üretim işletmelerinde ana arı üretmek için iki temel ihtiyacımız şunlardır: <br />
Ana damızlık saf ırk ana arılar:<br />
Bu ana arılar ana damızlık üreten yerlerden temin edilirler ve bal üretim işletmelerinde sağlıklı ve kuvvetli kolonilere verilerek muhafaza edilirler. Üretilecek ana arıların miktarı ile ilgili olmakla beraber en az üç adet en çok on adet olabilir.<br />
<br />
Çiftleştirme kutuları:<br />
Çiftleştirme kutularının miktarı da yine yılda üreteceğiniz ana arı miktarına bağlıdır. Bal üretim işletmelerinde yan faaliyet olarak sürdürülecek bu üretim tarzında bir çitleştirme kutusundan yılda iki çiftleşmiş ana arı alınabileceği ön görülür. Bu nedenle bir yılda üretimi hedeflenen ana arının yarısı kadar çiftleştirme kutusuna gereksinim vardır. İki bölmeli çiftleştirme kutusu kullanılacaksa hedeflenen ana arı üretiminin dörtte biri oranında çiftleştirme kutusuna ihtiyaç vardır. <br />
Bal üretim işletmelerinde ana arı üretiminin teknik faaliyetleri ticari ana arı üretimindeki teknik faaliyetlerin aynıdır. Tabii ki bu üretimde ana arı üretimine tahsis edilecek koloni miktarı kapasite ile ilgili olarak değişecektir.<br />
Birkaç kolonilik arılıkta en basit yöntemle ana arı üretimi :<br />
Bu yöntem en küçük bal üretim işletmesinde 10-20 kadar ana arı üretimi için tavsiye edilebilir. Bu yöntemi gözleri larva transferine uygun olmayan yaşlı arıcılarda rahatlıkla uygulayabilirler. <br />
Ana arı üretimi arıcılığın faal olduğu her mevsimde yapılabilmesine rağmen çok küçük çapta ana arı üretimi bal akışının ve polen gelişinin yeterli olduğu günlerde yapılmalıdır. Aksi halde hem arıcının ana arı üretim tecrübesinin azlığı hem de uygun olmayan zamanlar üretimi olumsuz etkiler ve başarı düşük olur.<br />
<br />
Uygun Bir Günde (Bal akışının ve polen gelişinin olduğu bir gün)<br />
İki bölmeli çerçeveli çiftleştirme kutularından alınan temel petekli, mümkünse kabartılmış 4 adet küçük çerçeve normal bir kovan çerçevesine yerleştirilir.<br />
Çiftleştirme kutusundan alınan küçük çerçevelerin yerleştirildiği normal çerçeve damızlık koloniye, yavrulu çerçevelerin arasına verilir ve damızlık koloni beslenir.<br />
Bakıcı koloni olarak seçilen koloninin güçlü ( en az 7-8 çerçeve yavrulu ) olması gerekir. Bu koloninin ana arısı alınır ve bu koloni de beslenir. <br />
Ana Arı Yüksüğündeki Larva<br />
Üç Gün Sonra<br />
Ana arısı alınan ve bakıcı koloni olarak ayrılan koloninin yaptığı ana arı gözleri kesilerek temizlenir.<br />
Damızlık kolonide üç gündür bekleyen çiftleştirme kutusu çerçeveleri takılı çerçeve damızlık koloniden alınarak kontrol edilir: Bu çerçevelerde damızlık koloninin ana arısının yumurtladığı günlük larvalar ve yumurtalar vardır. Eğer yoksa bu çerçeveler larva ve yumurtalar görülene kadar damızlık kolonide birkaç gün daha tutulurlar.<br />
Damızlık koloniye üç gün sonra takılan yumurtalı veya larvalı çerçeve alınarak, ana arısız ve ana arı gözleri temizlenmiş olan bakıcı koloniye verilir. Üçüncü günde çerçevelerde yumurta veya larva yoksa bu işlem daha sonraki günlerde yapılır ve koloni beslenmeye devam edilir.<br />
Sağlıklı Petek Gözlerinde Günlük Yumurtalar ve Larvalar<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Dördüncü ve Daha Sonraki Günler<br />
Çiftleştirme kutusu çerçeveleri ile gelen damızlık koloni larva ve yumurtalarından birkaçının ( 3-15 adet ) ana arı gözü olarak beslendiği görülür.<br />
Bu ana arı gözleri kapanana kadar bakıcı kolonide tutulurlar. Bakıcı koloni bu süre içinde beslenmeye devam edilir.<br />
Ana Arı Üretmek Üzere Kullanılabilecek Larvalar <br />
<br />
<br />
Ana Arı Gözleri Kapandıktan Sonra<br />
Bakıcı koloniden alınan, kapalı ana gözlü çiftleştirme kutusu çerçevelerinden her birisi, bir çiftleştirme kutu bölmesine, üzerindeki arılarla konulur.<br />
Bir çiftleştirme kutusu çerçevesinde birden fazla ana arı gözü varsa fazlalar kesilerek başka çerçevelere monte edilirler ve bu fazlalarla da başkaca çiftleştirme kutuları yapılır.<br />
Çiftleştirme kutusuna bakıcı koloniden 1500-2000 adet işçi arı doldurulur ve ağzı kapatılır. <br />
Ağzı kapanan, kek bölmesi dolu, havalandırması açık ve içinde 1500-2000 işçi arı ve ana arı gözü bulunan çiftleştirme kutusu güneş almayan serin ve sessiz mümkünse karanlık bir yerde 3-4 gün tutulurlar.<br />
Üçüncü veya dördüncü günü çiftleştirme kutusu arılıktaki yerine yerleştirilir, ağzı açılır ve havalandırması kapatılır.<br />
Çiftleştirme kutusunun ağzını kapatma yerine kutu 5-8 km. uzaklığa taşınabilirse ağzı kapatılmadan burada tutulur ve 4-5 gün sonra geri arılığa getirilir.<br />
Kapalı yerde tutulması halinde ana arı gözleri kutulara bu kapalı kalma süresinin sonunda da verilebilirler. Bu durumda kutular 3-4 gün önce yine arılarla doldurulup ana arı gözü olmadan kapalı yerde tutulurlar.<br />
<br />
Besleyici Koloniden Alınan Ana Arı Yüksükleri<br />
Çiftleştirme<br />
Çiftleştirme kutularında doğan ana arılar 8-12 gün sonra normal olarak arılığın erkek arıları ile çiftleşirler ve yumurtlamaya başlarlar. Kutularda yine ana arının yumurtladığı işçi arı gözlerindeki larvaların kapanmasından sonra bu ana arılar ihtiyaç olan yerlerde kullanılabilirler veya satılabilirler. <br />
<br />
Dünyaya Gelmekte Olan Ana Arı<br />
<br />
Yeni Doğmuş Ana Arı<br />
Ana Arı Üretimi İçin En Basit İşlem<br />
Bal üretim işletmelerinde yeteri kadar damızlık koloni varsa, bakıcı koloni kullanmadan da ana arı üretilebilir.<br />
Nektar ve Polen Gelişinin Olduğu Bir Zamanda<br />
İki bölmeli çiftleştirme kutusunun 4 çerçevesi, mümkünse bu çerçeveler kabartılmış petekli olmalıdır, normal bir çerçeveye monte edilerek damızlık koloninin yavrulu çerçeveleri arasına yerleştirilir ve damızlık koloni beslenir. <br />
Damızlık koloni de küçük çerçevelere yumurtlanan larvaların çoğunluğu kapalı hale gelince yaklaşık 8-10 gün sonra damızlık koloniden alınan küçük çerçeveler yavruları ve arıları ile birlikte çiftleştirme kutusuna yerleştirilir. <br />
Çiftleştirme kutusunun uçuş deliği kapatılır, havalandırma ızgarası açılır ve kutu 3-4 gün serin sessiz, mümkünse karanlık bir yerde muhafaza edilir. İmkan varsa çiftleştirme kutusu arılıktan 5- 10 km uzağa götürülerek ağzı hemen açılır ve araziye yerleştirilir. <br />
3 - 4 gün kapalı kalan çekirdek koloni son yumurtalardan kendisine ana arı gözleri yapar. <br />
Çekirdek koloninin teşkil edilmesinden 14 - 15 gün sonra genç ana arılar gözlerden çıkarlar. Bu ana arılar 8-10 gün içinde çiftleşirler ve çiftleştikten sonra 5 -7 gün içinde yumurtlamaya başlarlar.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-7845430033760194522010-09-25T15:00:00.001-07:002010-09-25T15:00:25.984-07:00Ana arıların stoklanması ve nakilleri1.19 Ana arıların stoklanması ve nakilleri <br />
<br />
<br />
<br />
ANA ARININ MARKALANMASI<br />
<br />
Ana anlann yaşlannı belirlemek ve koloni içinde kolayca görülebilmelerini sağlamak için markalanırlar. Markalama işi iki şekilde yapılmaktadır:<br />
<br />
Thoraxların boyanması<br />
<br />
Bunun için ana anlar özel operatlan ile tutulur ve thoraxlanna boyalar sürülür. Alışmış ve pratik kazanan kişiler özel operatı kullanmadan da ana anları boyayabilmektedirler. Bu iş için özel olarak hazırlanmış boyaları kullanmak gerekir. Rastgele kullanılacak boyalar ana anlara zehirli etki yapar ve ana anlann ölümüne neden olur.<br />
Renkler aynı zamanda ana yaşını<br />
takibini de kolaylaştmr. Uluslararası<br />
renk kodu yandaki gibidir. Her beş yıl<br />
için beş ayn renk kullanılır. Her beş<br />
yılın sonunda ilk yılda kullanılan renge<br />
dönülür.<br />
<br />
Renk Yıl Renk Yıl<br />
Kırmızı 1998 Kırmızı 2003<br />
Yeşil 1999 Yeşil 2004<br />
Mavi 2000 Mavi 2005<br />
Beyaz 2001 Beyaz 2006<br />
San 2002 Sarı 2007<br />
Numaralı plakaların thora.va yapıştırılması<br />
<br />
Özellikle ana damızlık işletmelerinde sertifikalı ana arılara numaralı plakalar yapıştırılır. Sertifika kayıtlarında ana yaşı, ırkı, yetiştiricisi...gibi bilgilere ilaveten ana arı numarası da kaydedilir. Böylece hangi kolonide hangi numaralı ana arının olduğu bilinir.<br />
<br />
Ana arıların kanatlarının kesilmesi<br />
<br />
Ana Annın Kanadının Kesilmesi<br />
Ana arılar çiftleştikten veya suni döllendikten sonra kanatlarının birisinin veya her ikisinin orta yerlerinden kesilmesi sureti ile hem uçuşu önlenir hem de bu bir tür markalamadır. ( Şekil 40 )<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
ANA ARILARIN KAFESE ALINMASI<br />
<br />
Ana arılar, satışa ana an nakliye kafesi ile verilir ( Şekil 41 ). Satışa verilecek ana anlann yumurtladıklan larvaların kapatılmış olması gerekir. Larvalar pup dönemine girmeden önce satışa verilen ana anlar güvenilir değildirler. Ana anlar yavru paterni görülmeden satışa verilmemelidir.<br />
Kafesler tahtadan veya plastikten yapılmışlardır. Her kafeste mutlaka bir kek deposu vardır. Kek deposundaki kek, kafese konulan ana annın ve ana anyı beslemek için konulan işçi anlann yolculuk sırasında beslenmeleri içindir. Ana an kafeslerine konulan kekler çok önemlidir. Keklerin nakliye sırasında yumuşamaması, akmaması ve anların alamayacağı kadar sertleşmemesi gerekir. Bu kek hazırlandıktan sonra kafeslere birkaç gün önceden konulup, kafeslerden numuneler değişik şartlarda tutularak keklerin yumuşayarak akıp akmadıklan mutlaka kontrol edilmelidir.<br />
Keklerin değişik yolculuk şartlannda ne duruma geldiği mutlaka bildirilmelidir. Kek bölümüne kek yerleştirildikten sonra bu bölüm kafesin teli ile kapatılır.<br />
Ana anlar çiftleştirme kutusundan özel ana an tutacakları ile veya temiz elle göğüs kısmından tutularak alınır ve sıkılmadan kafesin kek bölümünün aksi yönündeki delikten rahatça kafese girmesi sağlamr <br />
<br />
IIL KAFESE REFAKATÇİ İŞÇİ ARILARIN KONULMASI<br />
<br />
Her ana arının yanına yolculuk sırasında ana arıyı besleyecek refakatçi işçi anlar konulur. Bu refakatçi işçi anlar ana arının alındığı çiftleştirme kutusundan alınmalıdır. Yaklaşık 5 - 7 genç arı aynı ana arının tutulduğu gibi sırtlarından veya kanatlanndan tutularak kafese konulur.Anların konulduğu delik telle kapatılır. Tel zımbayla zımbalanır veya raptiyelenir.<br />
<br />
NAKİL<br />
<br />
Ana an kafesleri üst üste ve yan yana dizilerek bir arada nakledilir. Kafesler, nakil için anlann konulduğu delikler bir yöne, kek delikleri diğer yöne gelecek şekilde istiflenirler ve genelde sadece an konulan delikler yönü açık kalacak biçimde diğer yönler ambalaj malzemesi ile sarılarak bağlanırlar. Kafesler ambalaja mutlaka yatay pozisyonda yerleştirilmelidir.<br />
<br />
Nakliye sırasında kafesler;<br />
<br />
Güneşten korunmalı, Rüzgardan korunmalı, Soğuktan korunmalı, Sıcaktan korunmalı, Rutubetten korunmalı, Rahat oksijen alabilmelidir.<br />
Ambalaj, kafesler yatay pozisyonda olacak şekilde nakil aracına yerleştirilmeli, Nakil sırasında mümkün olduğunca oda sıcaklığındaki yerler tercih edilmeli, Araçlann kaloriferi ve motor ısısı olan yerlerden sakınılmalı, Konaklamalarda ve geceleri oda sıcaklığında ve karanlık yerlerde bırakılmalı, Birkaç gün süren yolculuklarda konaklama sırasında kafesler ambalajlardan çıkanlarak teller üzerine çok küçük pamuk topakları konularak bunlara temiz su damlatılmalıdır.<br />
<br />
V. ANA ARILARIN MUHAFAZASI<br />
Ana an üretiminde ve üretim sonrasında zaman zaman ana anlann muhafazası söz konusu olmaktadır. Bazen üreticiler çiftleşmiş ve yumurta düzenini gördükleri ana arılan stoğa alarak muhafaza etmek gereğini duyarlar çünkü çiftleştirme kutulanna çiftleşecek yeni ana arıları ve ana gözlerini vereceklerdir.<br />
Çiftleşmiş ve düzgün yumurtlayan ana arıların muhafaza edilmesinin bir başka nedeni de kullanma aşamasında ana anlann verileceği kolonilerin henüz hazır olmamasıdır.<br />
Ana anlan uzun süre stoklamanm en emin ve güvendir yolu çiftleştirme kutulandır. Bu kutularda ana anlar çekirdek koloni ile birlikte yaz aylarında sürekli muhafaza edilebileceği gibi kışın dahi muhafaza edilebilirler. İNCİ çiftleştirme kutulannın ortaya çıkışındaki en önemli gereksinim bu idi. İNCİ çiftleştirme kutularında ana arılar istendiği kadar stoklanabilir.<br />
<br />
<br />
<br />
Ana arılar çiftleştirme kutularının haricinde dünyada bilinen hiç bir metotla üç haftadan fazla muhafaza edilemezler. Başka yöntemlerle uzun süre muhafaza edilmeye kalkılan ana anlarda fizyolojik ve patolojik sorunlar çıkar ve ölürler.<br />
İki haftalık bir sürede ana arılar güvenli olarak aşağıdaki metodlarla muhafaza edilebilirler.<br />
<br />
Nakil kafeslerinde muhafaza<br />
<br />
Ana anlar nakil kafeslerinde 10-20 işçi an ile birlikte daha uzun süre muhafaza edilebilirler. Bu durumda kafeste yeteri kadar kek olmalı ve kafes hacmi büyütülmüş olmalıdır. Bunun için iki standart nakil kafesi yanyana getirilip, ortadaki kenarlar kesilerek bir kafes yapılabilir. Ortam ısısının 30 - 34 °C olması halinde kafese zaman zaman su verilerek % 50 - 60 nisbi rutubette muhafaza edilmelidir. Bu yöntemle muhafaza bir haftayı geçmemelidir.<br />
<br />
Banka kolonilerinde muhafaza<br />
<br />
Bu yöntemin esası ana anlann bakıcı işçi ansız kafeslerde, koloni içinde muhafazasıdır. Kafesler besin alış verişinin kolay yapılabileceği seyrek dokulu telli olmalıdır. Çok kuvvetli koloninin yavrulu çerçeveleri ballığa çıkanlır ve ana an, ana an ızgarası ile kuluçkalıkta tutulur. Kafeslerin dizildiği çerçeveler ballığa, yavrulu çerçevelerin arasına konulur. Çok kuvvetli kolonilere ballığının da an ile tam dolu olması halinde 50 - 70 ana an kafesi konulabilir. Bu koloni sürekli beslenir. Bu yöntemle ana anlar üç haftayı geçmemek üzere muhafaza edilebilmektedirler. ( Şekil 44 )<br />
<br />
<br />
Kolonide ana anlann bankalanması Tel aralıklan geniş, beslemenin tam yapılabildiği kafeslerle mümkündür.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-59899868556427361022010-09-25T14:59:00.001-07:002010-09-25T14:59:06.335-07:00ana arı üretim teknikleriANA ARI TEMEL YÜKSÜKLERİ<br />
Larvalar aşılamakta saf bal mumundan yapılmış veya plastik ana arı gözleri kullanılabilir. Az sayıda ana arı gözüne ihtiyaç olduğu zaman çoğu kolonide doğal olan ana arı gözleri ile ihtiyaç olduğu zaman çoğu kolonide doğal olan ana rı gözleri ile ihtiyaç karşılanabilir. Ticari ana arı üreticileri ise ana arı gözlerini ya kendisi yapar veya satım alırlar. Ana arı gözleri tamamen saf bal mumumundan yapılmalıdır. Ana arı üretiminde ana arı gözü yapımı için çubuk kullanılır. Bu tahta veya çelikten olabilir. <br />
Hazırlanan yüksükler yüksük taşıyıcı çıtalara standart boyutta bir çerçevenin karşılıklı yan çıtaları arasına geçirilmek üzere hazırlanır. Her birisinde 15-16 yüksük bulunan taşıyıcı çıtalardan 3-4 tanesi bir çerçeve içerisine geçilerek yüksük taşıyıcısı çerçeveler elde edilir. <br />
Ana arı temel yüksüklerinin, plastikten yapılmış olanları satın alarak temin edileceği gibi arıcıların kendi çalışmalarıyla bal mumundan yapılmış olanların kolayca imal edilmesi mümkündür. Arıcı gerektiğinde ortalama ana arı hücresi çaopında (9.5 mm.) sert bir odundan yuvarlak hücre kaılbını hazırlayabilir. Bu kalıp ile yapılan ana arı temel yüksükleri 6-8 mm. derinliğinde ve sadece hücre başlangıcı durumundadır. <br />
Ana arı temel yüksüklerinin yapımı çok önemlidir. Sadece temiz ve saf bal mumu kullanılmalıdır. Temiz bal mumu sağlıklı eski yavru büyütmede kullanılmış peteklerden elde edilebilir. Bal mumunun eritme ısısı onun bileşimini bozmayacak şekilde eridiği ısıda olmalıdır. Kalıp ucunun ısıtıldığı suya biraz bal ilave ederek hafif tatlı hale getirilmesinde yarar vardır. Önce suya daldırılan kalıp ucu sonra 6-8 mm. derinliğe bal mumuna daldırılır. Bu daldırma işlemi 5-6 kere tekrarlanarak (bal mumunun ısısına göre 2-3 kezde olabilir.) derinliği 6 mm. dolayındaki yüksük iyi bir şekilde teşekkül ettirilmiş olur. Sonra bal mumu soğuyunca kalıp ucundaki yüksük hafifçe tutulup çevrilerek kolayca çıkarılır. <br />
Sonraki aşama temel yüksüklerinin yüksük taşıyıcı çatıya dizilmesidir. Bu çıta ağaçtan olup çerçevenin üst ve alt çıtaları oratasına 2-3 adet monte edilir. Çerçevenin ön ve arka çıtaları arasına iki uçtan birer çiviyle tutturularak çivilerin teşkil ettiği ekseni etrafında dönecek hale getirilir. BU yüksük taşıyıcı çıtalar üzerine 20x20 mm. boyutlarında 3-4 mm. kalınlığında çıtalardan kesilmiş hücre kaidesi olacak takozlar erimiş bal mumu ile yapıştırılır. Bu takozlar üzerine de yine erimiş bal mumu ile temel yüksükler dizilir. Hücre kaidesi takozlar, üzerinde geliştirilen ana arı hüresinin hücre taşıyıcı çıtadan kolayca çıkarılıp alınmasını sağlar. <br />
AŞILAMA (LARVA TRANSFERİ) <br />
Uygulamanın bu yeni aşaması, temel yüksüklere seçilen larvaların aşılanması ve transferidir. Larva transferi yapılmadan kısa bir süre önce hazırlanan çerçevenin bir geceliğine bir koloniye verilerek temel yüksüklerin temizlenip parlatılması sağlanabilir. Yüksüklerin yapımı sırasında yüksük kalıbının ıslatıldığı suya bir bal konulmasının önemi işte burda kendini gösterir. Suya konulan bal nedeniyle hafif tatlı olan temel yüksükler arılar tarafından daha çabuk temizlenerek parlatılır. Daha sonra bu temel yüksüklere küçük birer damla arı sütü veya %50 sulandırılmış önceki üretmlerden beklemiş arı sütü konularak esas larva transferi yapılır. Transfer edilen larvalar 4 gün önce damızlık kovana verilmiş ve ana arının yumurtlamış olduğu orjinal petekten alınır. Larva transferi paslanmaz petekten yapılmış uç kısmı 1.625 mm. genişliğinde olan küçük kaşıçıklar ile yapılır. <br />
Peteğin bir yıl önce yavru büyütmede kullanılmış siyah peteklerden seçilmiş larvaların daha iyi görülmesini sağlar. Yine larva transferinde larvaların alınmasını kolaylaştırmak amacıyla petek gözü duvarları 1/3 yüksekliğinde kesilebilir. Larva transferi arı ilavesiz olarakta yapılır. ANcak bu durumda transferin çok hızlı yapılması ve hemen üretim kovanına verilmesi gerekir. İlave edilen arı sütünün ana arının kalitesini arttırmada önemli rolü vardır. <br />
Ana arı gözlerine larva aşılama, hemen hemen heryerde yapılabilir. Bununla birlikte ısıtılmış ve nem oranı yüksek olan küçük özel bir odada yapılabilir. Oda ısısı aşılama sırasında 24-30 C arasında olmalı nem oranı ise %50-60 arasında tutulmalıdır. oda sıcaklığı ve nem oranı bir saat önce ayarlanmalıdır. Sıcaklık larvaların üşümemesi, nem ise kurumaması için gereklidir. Larvaların kurumasını önlemek için yaş havlu petekler üzerine örtülebilir. Aşılama için gözlerin iyi görülmesi için ışık gerekir. Florasan lamba bu iş için uygundur. Aşırı ısı vermeyen diğer lambalarda kullanılabilir. larva aşılama işlemi çok hızlı bir şekilde yapılmalı ve işlemi aşılama aleti adı verilen bir pens yardımı ile yapılmalıdır. Eğer geniş çaplı bir üretim yapılıyorsa aşılanmak üzere bekleyen peteklerdeki ve aşılama yapılmış yüksüklerdeki larvaların üşümemesini sağlamak için bir inkübatör bulunmalıdır. <br />
ÇİFT AŞILAMA<br />
Popüler çift aşılama metodu tek aşılama metodunun motive edilerek isimlendirildiği bir metottur. Çift aşılamanın nedeni larvaların taze ve larvalar için uygun kıvamlı arı sütü üzerine konulmasıdır. Şayet arı sütü istenilen bir kıvamda değil ise arılar bunu tamamen alarak taze arı sütü ile değiştirirler. Çift aşılamada birnci larva transferi doğru yaşlı larvalaer ile yapılarak üretim kovanına konulur. Ancak bu larvalar 24 saat sonra geliştirilen hücrelerden çıkarılır. Birinci transfer larvaların çıkarıldığı hücrelere tekrar 18-24 saat yaşlı larvalar transfer edilerek çift aşılama süreci tamamlanır. <br />
Bir günlük yaşlı larvalar çok hassastır. Bu larvaların tranferinde çok dikkatli olunmalı ve çıkacak olan ana arının kusurlu olmaması için fiziksel zarar meydana gelmesi önlenmelidir. <br />
Larvalar transferin herhangi bir aşamasında besinsiz kalırsa iyi gelişemezler bu nedenle çift aşılama metodu geliştirilmiştir. <br />
ZIMBALAMA METODU<br />
Avrupa'da populer olarak ortaya çıkan larva elde etme metoduna zımbalama metodu denilmiştir. Bu metoda uygun sert plastikten mamül bir aygıt geliştirilmiştir. Bu özel aletin petek gözlerinin tabanı sökülüp takılabilir niteliktedir. Ana arının bu alet üzerinde hapsedilmesi ve yumurtlaması için ana arı ızgarası bir kutu ile kapatılmıştır. Ana arı temel yüksüğü olarakda tabanı açık olan sert plastikten yüksükler kullanılır. aletten seçilen yumurta veya larvalar hücre tabanı ile çıkarılır ve yine bu hücre tabanının üzerinde olarak tabanı açık plastik ana arı temel yüksüklerini monte (zımba) edilir. <br />
Bu metodun en avantajlı tarafı larva transferi aygıt yardımıyla kesinlikle zarar görmeden yapılmalıdır. İlaveten çok daha hassas olan yumurta transferini de kolayca ve emniyetli bir şekilde yapma şansına sahip bulunmaktadır. Yumurta veya larvaların transferini takiben ana arı temel yüksüklerini yüksük taşıyıcı çıtalara dizilir ve taşıyıcı çerçeve önceden hazırlanmış olan başlangıç kovanlarına verilir. <br />
SMİTH YÖNTEMİ<br />
Jay SMİTH tarafından geliştirilen Alley yönteminin geniş çapta ana arı üretimine olanak verecek şekilde geliştirilmiştir. Bu yöntemde ana arı ızgarası ile üç çerçevesi bölünmüş özel kovanlar kullanılır. Ana arı istenildiğinde üç çerçevelik bölüme kapatılır. Üç çerçeveden ortada olanı 24 cm. uzunluğunda ve 14 cm. genişliğnde temel petek parçası ortalayacak şekilde üst çıtaya yapıştırılır. Diğer çerçevelere aynı ölçüdeişlenmiş petekler yerleştirilir ve her üç çerçevede kalan boşluklar tahta ile kapatılır. Ana arı serbest bırakılır ve ortadaki çerçevede 1-1.5 yaşında larvalar oluşunca bu petek Alley yönteminde olduğu gibi çubuklara yapıştırılarak ana arısı alınmış güçlü kolonilere verilir.bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-22170214694527126662010-08-15T16:05:00.000-07:002010-08-15T16:05:24.970-07:00sitemizde yayınlanan kayıtlara yorum yapınlütfen sitemizde yayınlanan kayıtlara yorum yapınızbilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-82239012132808922282010-03-31T13:45:00.001-07:002010-03-31T13:48:07.716-07:00ARI IRKLARIArı ırkları<br />
<br />
<br />
Anadolu - Arı Türleri<br />
<br />
(Apis mellifera anatoliaca) Anadolunun büyük bir k ısmında yayılış gösteren Anadolu arısı İngiltere ve ABD'ne götürülerek bu ülkelerdeki ıslah çalışmalarında kullanılmıştır. En büyük özellikleri Anadolu coğrafyası ve iklimine çok iyi uyum sağlamış olmalarıdır. Çalışkan, kış şartlarına ve hastalıklara dayanıklı olma gibi avantajları vardır. Anadolu arısının en üstün vasıflarından birisi de çok zor şartlarda bile bal toplayarak hayatını devam ettirebilmesidir. Genelde esmer ve küçük yapılı arılardır. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Kafkas - Arı Türleri<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
(Apis mellifera caucasica) Çok uysal,çalışkan ve şiddetli soğuğa dirençli olma gibi üstün ırk özellikleri vardır. Hortumları diğer arı cinslerinden uzundur. Sık sık oğul verme eğilimine girmemeleri bu ırkın üstün nitelikleri arasındadır. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır.<br />
<br />
<br />
<br />
Çok uslu olmalarına rağmen, dışardan gelen yağmacı arı ya da diğer zararlılara karşı kovanlarını oldukça iyi korurlar. Kitin rengi koyudur genelde gri kurşuni renktedirler. Tek kusurları kovana aşırı miktarda propolis getirerek sağa sola bulaştırmalarıdır <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
İtalyan - Arı Türleri<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
(Apis mellifera ligustica) Eskiden beri üstün özelliklerini koruyan üstün bir arı ırkıdır. Asıl yurdu Kuzey İtalya'dır. İtalyan arıları çok çalışkan ve uysaldırlar. Ana arı bol yumurtlama yeteneğine sahiptir.<br />
<br />
<br />
<br />
Çoğalma kabiliyetleri fazladır. Yavru büyütme yeteneği fazla olup erken ilkbaharda kuvvetli koloni oluştururlar. Bol nektar toplayarak çok bal yaparlar. Oğul verme eğilimleri zayıftır. Arı ırkları arasında en güzel petek İtalyan arası tarafından örülür. Tatlı sarı renkli ve güzel görünüşlüdür. Tek olumsuz özellikleri aşırı derecede yağmacı oluşlarıdır. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Karniyol - Arı Türleri<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
(Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır. En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır.<br />
<br />
<br />
<br />
Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir <br />
<br />
Kaynak : beyazkovan.com<br />
<br />
<br />
<br />
Bütün canlılarda olduğu gibi arılar da zaman içinde yaşadıkları coğrafi bölgenin şartlarına uyum göstererek değişik ırk özellikleri kazanmışlardır. Arı ırkları hırçınlık, çalışkanlık, hastalıklara dayanıklılık gibi değişik özellikler gösterirler. <br />
<br />
Arı ırkları; büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü, kanat damar yapısı ve kanat büyüklüğü gibi morfolojik özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar. Bugüne kadar yapılan taksonomik çalışmalarda dünyada 24 arı ırkı kesin olarak tanımlanmıştır. Bunlardan ancak bazıları ekonomik öneme sahip olup ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler. Ekonomik değer taşıyan arı ırkları içinde İtalyan, Kafkas ve Karniyol ilk sıralarda yer alırlar. <br />
<br />
Üstün arı ırkından beklenen özellikler şunlardır: <br />
<br />
- İnsana yakın ve uysal olması. <br />
<br />
- Uçuş uzaklığının uzun olması. <br />
<br />
- Daha fazla bal ve polen toplayacak fiziki özelliklere sahip olması. <br />
<br />
- Kovanlarını temiz tutması ve hastalıklara karşı dayanıklı olması. <br />
<br />
- Coğrafya ve iklim şartlarına dayanıklı olması. <br />
<br />
- Hortum uzunluklarının fazla olması. <br />
<br />
- Ana arıların yumurtlama yeteneklerinin yüksek olması.<br />
<br />
- Oğul eğilimlerinin düşük olması.<br />
<br />
Dünya üzerindeki belli başlı arı ırkları ise şöyle sıralanabilir: <br />
<br />
1) İtalyan Arısı: (Apis mellifera ligustica) Eskiden beri üstün özelliklerini koruyan üstün bir arı ırkıdır. Asıl yurdu Kuzey İtalya'dır. İtalyan arıları çok çalışkan ve uysaldırlar. Ana arı bol yumurtlama yeteneğine sahiptir. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Çoğalma kabiliyetleri fazladır. Yavru büyütme yeteneği fazla olup erken ilkbaharda kuvvetli koloni oluştururlar. Bol nektar toplayarak çok bal yaparlar. Oğul verme eğilimleri zayıftır. Arı ırkları arasında en güzel petek İtalyan arası tarafından örülür. Tatlı sarı renkli ve güzel görünüşlüdür. Tek olumsuz özellikleri aşırı derecede yağmacı oluşlarıdır. <br />
<br />
2) Kafkas Arısı: (Apis mellifera caucasica) Çok uysal,çalışkan ve şiddetli soğuğa dirençli olma gibi üstün ırk özellikleri vardır. Hortumları diğer arı cinslerinden uzundur. Sık sık oğul verme eğilimine girmemeleri bu ırkın üstün nitelikleri arasındadır. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Çok uslu olmalarına rağmen, dışardan gelen yağmacı arı ya da diğer zararlılara karşı kovanlarını oldukça iyi korurlar. Kitin rengi koyudur genelde gri kurşuni renktedirler. Tek kusurları kovana aşırı miktarda propolis getirerek sağa sola bulaştırmalarıdır. <br />
<br />
3) Karniyol Arıları: (Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır. En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır. <br />
<br />
<br />
<br />
Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir. <br />
<br />
5) Anadolu Arısı: (Apis mellifera anatoliaca) Anadolunun büyük bir k ısmında yayılış gösteren Anadolu arısı İngiltere ve ABD'ne götürülerek bu ülkelerdeki ıslah çalışmalarında kullanılmıştır. En büyük özellikleri Anadolu coğrafyası ve iklimine çok iyi uyum sağlamış olmalarıdır. Çalışkan, kış şartlarına ve hastalıklara dayanıklı olma gibi avantajları vardır. Anadolu arısının en üstün vasıflarından birisi de çok zor şartlarda bile bal toplayarak hayatını devam ettirebilmesidir. Genelde esmer ve küçük yapılı arılardır<br />
<br />
<br />
<br />
KAFKAS ARISI VE ÖZELLİKLERİ<br />
<br />
Kafkas Arısı : <br />
<br />
Kafkas arısının (Apis mellifera Caucasica) ana yurdu Kafkasların dağlık bölgesidir. Kafkasların alçak <br />
<br />
ovalarında sarı abdomen halkalı olan Apis mellifera Remipes alanlarına kadar değişik lokal formları <br />
<br />
bulunmakla birlikte bizi ilgilendiren, dağ arısı da denen yüksek rakımlı bölgelerin uzun ve karlı kışına <br />
<br />
adapte olmuş siyah renkli arılardır.<br />
<br />
Dış Görünüşü: (Morfolojik Özellikleri)<br />
<br />
Diğer arılardan daha iridirler. Gözden çıkan isçi arıların ağırlıkları 70 - 80 mg.dır. Kitin esmer <br />
<br />
renktedir. Geçit formlarının ilk abdomen halkasındaki iki adet kahverengi leke bulunur. <br />
<br />
Dağlık yöre Kafkaslarının tüm abdomen halkaları siyahtır. Kıllarda gri renk baskındır. Erkeklerin <br />
<br />
thoraksları siyahtır. Ari ırkları içinde en uzun dilli olanıdır. Uzun dilleri sayesinde derin tüplü <br />
<br />
çiçeklerden de nektar toplayabilirler. Dil uzunlukları 6.6 - 7.25 mm. dır. Ortalama 7.09 mm <br />
<br />
Cubital indeks 2.16 ile normaldir.<br />
<br />
Koloni Davranışları: (Fizyolojik Özellikleri)<br />
<br />
İyi bir yavru yetiştiricisidir. Kuvvetli koloniler teşkil eder. Kıştan zayıf çıkar, ilkbahar basında <br />
<br />
gelişme çok erken baslar ve düzenli seyreder. Koloninin gelişme sürecinde ana ari bir günde <br />
<br />
1100 - 1500 yumurta yumurtlayabilir. Gömeçler üzerinde sessizdir. Kontrol için çerçeveler <br />
<br />
kovandan çıkarıldığı esnada bile yaptıkları islere devam eder. Uysaldır, hırçın ve sokucu değildir. <br />
<br />
Çok düzgün gömeç yapar ve sırlar. Göz sırları koyu renklidir. Propolisi çok taşır ve kullanır. Balı <br />
<br />
ilk önce kuluçkalığa, sonra da ballığa depolar. Güçlü bir yiyecek toplama yeteneğine sahiptir. <br />
<br />
Fazla bal yapar ve yavru gözlerine yakın depolar. Yeni yiyecek kaynağı aramada çok basarilidir. <br />
<br />
Zengin nektar kaynaklarını çok iyi değerlendirir. Kıt kaynaklardan da en ekonomik yararı sağlar. <br />
<br />
Yağmacılık eğilimleri fazladır. Doğal oğul verme eğilimleri zayıftır. Araştırmalar normal <br />
<br />
şartlardaki kolonilerin % 13 ünün oğul verdiğini göstermiştir. Doğal habitatlarında ağır ve <br />
<br />
uzun kış şartlarında üstün kışlama yeteneğine sahiptir. Sonbaharda küçük bir delik hariç, uçuş <br />
<br />
deliğinin diğer kısımlarını propolis perdesi ile kapatır. Yiyecek depolarını çok iyi korur ve tutumlu <br />
<br />
kullanır. Sayılan bu özellikleri ile Dağ arısı olarak da adlandırılan Kafkas arıları, kişi soğuk <br />
<br />
ve karlı iklimlerde basarili, dünyadaki iki önemli ari ırkından birisidir. <br />
<br />
Kafkas arısı, ABD’nin kuzey eyaletlerinde, Kanada’da, Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinde, <br />
<br />
Rusya’nin hemen her yerinde, Çin’de, Mançurya ve Moğolistan’da, Orta Asya Cumhuriyetlerinde <br />
<br />
ve soğuk iklime sahip diğer bazı ülkelerde basari ile kullanılan en önemli arı ırkıdır.<br />
<br />
•Kafkas Arısının Kuzeydoğu Anadolu Bölgesindeki Mevcut Durumu<br />
<br />
Gezginci Aricilik başlamadan önce Ardahan, Artvin, Kars ve bazı çevre illerde Kafkas arısı saf <br />
<br />
olarak bulunuyordu. Çünkü doğal coğrafya Kafkas arılarının saf olarak kalabilmesini sağlıyordu. <br />
<br />
1950’li yıllarda gezginci arıcılığın başlaması ile bu illere çevre bölgelerden gelen farklı ırktan Suriye <br />
<br />
arısı, Iran arısı, Anadolu arısı ve Muğla arısı gibi arılar Kafkas arısını melezleşmişlerdir. Artık bu <br />
<br />
illerde Kafkas arısı saf olarak bulunmamaktadır. Saf Kafkas arısı 1983 yılında Ardahan’ın <br />
<br />
Posof ilçesi dolaylarında bulunabilmişken, bugün Posof ve çevresinin de melezlendiği <br />
<br />
görülmektedir. Zaman zaman Artvin-Zeytinlik , bölgesinde, bazen de Posof’ta konaklayan <br />
<br />
(ve melezlenmiş olan) Ardahan Aricilik Üretme İstasyonu kolonileri ile 1999 yılında başka <br />
<br />
bölgelerden getirilerek Ardahan köylülerine dağıtılan 1550 koloni bu melezlenmeyi tetiklemiştir. <br />
<br />
Ayrıca Akdeniz Bölgesinden gelerek Ardahan’da konaklayan bir ana ari üretim isletmesi de, <br />
<br />
tüm bölgeye ana arılar satarak melezlenmeyi daha da hızlandırmıştır.<br />
<br />
Kafkas arısının bulunduğu bu bölgenin çevresindeki Iran, Ermenistan, Suriye ve Anadolu arılarının <br />
<br />
tamamı sari abdomen halkalı arılardır. Siyah renkli Kafkas arısı, çevreden gelen sari renkli <br />
<br />
kolonilerle melezlendiğinde, Kafkas koloniler de sari renkli isçi arılar ortaya çıkmaktadır. <br />
<br />
Böylece melezlenme kolayca görülebilmektedir.<br />
<br />
•Camili Havzası’nda Saf Kafkas Irki Ari Varlığının Belirlenmesi<br />
<br />
Artvin ilinin Borçka ilçesi Camili Havzası’ndaki tüm kolonilerin saf Kafkas olarak kalabildiği, 1998 ve <br />
<br />
daha sonraki yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla belirlenmiştirbilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-51672975698447711042010-03-24T14:47:00.000-07:002010-03-24T14:47:24.480-07:00AKINCILAR<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiViW9dZqm1qBOEbXt4xsuhrWDuDf-OUhPORvmQtHBgXMOFJf6WdI8CB6CtJHefCXZZKWsp0VMYpPxAbsX8XsZmPSO65VW3owAbEju3Wc7erxpqctq6T3hqY6uj882_GXzyntRPZdCodDo/s1600/user2_pic1046_1245921265.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" nt="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiViW9dZqm1qBOEbXt4xsuhrWDuDf-OUhPORvmQtHBgXMOFJf6WdI8CB6CtJHefCXZZKWsp0VMYpPxAbsX8XsZmPSO65VW3owAbEju3Wc7erxpqctq6T3hqY6uj882_GXzyntRPZdCodDo/s200/user2_pic1046_1245921265.jpg" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimPCEVds1UGwCF5Qo3LzOpFuPMdr0lMW9DWmzLxz671ITeA1Fj7AH2ySDj0cfSAlg3-viMEIvWELRrrCT3Sz_4lN8QB5M8X4l2g9ReB6NB0c3aHXp_tPgSH83QXhIBQ2zo18CLGk3Qefc/s1600/akincilar_2.gif" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" nt="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimPCEVds1UGwCF5Qo3LzOpFuPMdr0lMW9DWmzLxz671ITeA1Fj7AH2ySDj0cfSAlg3-viMEIvWELRrrCT3Sz_4lN8QB5M8X4l2g9ReB6NB0c3aHXp_tPgSH83QXhIBQ2zo18CLGk3Qefc/s200/akincilar_2.gif" width="190" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><br />
<br />
<br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><span style="color: red;"><span style="color: red; font-size: x-large;"><strong>AKINCILAR</strong></span></span><span style="color: red;"></span></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"></div><strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><br />
<strong> Osmanlı Devleti'nin askeri teşkilatında, sınır bölgelerinde, düşman memleketlerine ani baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari gruplarına verilen isim. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncılar, bazılarının zannettikleri gibi yağma gayesiyle düşman içine giren ve hayatlarını talanla kazanan askeri bir birlik değildi. Akıncıların vazifeleri, akın yapmakla kalmayıp, aynı zamanda düşmanın durumunu, yolları ve kuvveti hakkında bilgi toplamak gibi istihbarat görevini de yerine getirirlerdi. Bu görevlerini esasa bağlayan kanunları vardı. Akıncılık, babadan oğula geçerdi ve yalnızca Türklere has askeri bir sınıftı. Bunlar, şimdiki askeri teşkilattaki komando birliklerine benzetilebilir. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncılar, harp zamanında keşif kolu hizmetini görürlerdi. Düşman arazisini dolaşıp, orduya yol açarlar ve kurulması muhtemel pusuları, ani ve süratli hareketleri ile bozarlardı. Bundan başka ordunun yolu üzerindeki hububatı muhafaza, yerli halktan aldıkları esirler vasıtasıyla düşman hakkında haber toplamak ve köprü, geçit gibi yerleri emniyet altında tutmak da esas vazifeleri arasındaydı. Akıncılar, genellikle asıl ordudan 4-5 günlük mesafede önden giderler ve yukarıda yazılan vazifeleri yerine getirirlerdi. Bindikleri atlar da, akıncıların bu hızlı hayatlarına uygun, dayanıklı ve süratli olanlardan seçilirdi. Sefere çıkarlarken, yedekte 4-5 at götürürler ve yorulan atlarını konak yerlerinde bırakırlar, dönüşte, bıraktıkları atlara ganimetlerini yüklerlerdi. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Akıncı birlikleri, şu şekilde tanzim edilmişlerdi: On akıncıya �onbaşı�, yüz akıncıya �subaşı�, bin akıncıya da �binbaşı� kumanda ederdi. Bu kumanda zincirini, bütün kuvvetlerin başında olan �Akıncı Beyi� tamamlardı. Rütbeleri sancak beyi derecesinde olan akıncı beyleri, fevkalade yetkilere sahip olup, doğrudan doğruya sultandan emir alırlardı. </strong></div><strong><br />
</strong><br />
<strong>Bir harekâtın akın ismini alabilmesi için, o sefere akıncı beyinin katılması gerekirdi; aksi takdirde bu harekâta akın denmezdi. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncılar, merkezi bir tarzda idare olunmayıp, serhat boylarında ocaklar halinde teşkilatlanırlardı. Her mıntıkanın kumandanı ayrıydı ve akıncılar, mensubu oldukları kumandanların sülale isimleriyle anılırlardı. Bunların en meşhurları Malkoçoğlu akıncıları, Turhanlı akıncıları, Mihalli akıncılarıydı. Bunların bulundukları mıntıkalar da şunlardı: Malkoçoğlu Silistre�de; Turhanlı Mora�da; Mihalli ise Sofya ve Semendre bölgelerindeydi. Osmanlı Devletinde ilk akıncı beyi Evrenos Beydir. Saydığımız akıncı aileleri ise daha sonraki akınlarda meşhur olmuşlardır. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Akıncıların devlet tarafından isimleri, eşkalleri ve içlerinde timara sahip olanların listelerini havi (içeren) defterler tutulurdu. Defterler, iki nüsha olarak tanzim edilir; biri merkezdeki Defterhane�de diğeri ise akıncıların bulundukları eyalet veya sancak kadılıklarında muhafaza edilir, bu yolla herhangi bir yolsuzluğa meydan verilmezdi. Her akını müteakip, şehid ve malul olanların yerine çevik, iyi süvari ve kuvvetli gençler akıncı kaydedilirlerdi. Akıncı kanunu üzere, öncelikle babası akıncı olanlar tercih edilirdi. Ayrıca akıncı kaydedilenlerin kefil göstermeleri mecburiydi. </strong></div><strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncılara tahsis edilen belirli bir maaş yoktu; elde ettikleri ganimetin 1/5�ini (Pençik resmi olarak) verdikten sonra, kalanla geçimlerini temin ederlerdi. Bazılarının ise timarları vardı. Sefere çıkarlarken, düşman hududuna kadar yetecek yiyecek verilir, daha sonrasını kılıçlarıyla temin ederlerdi. Akıncılar arasında �Timarlı� ve �Tavcılar� grubu bulunurdu ki, bunlar kıdemli ve seferde yararlılık gösteren kimselerdi. Tavcılar aynı zamanda kazalarda çerilerin başıydılar. Sefer emri bunlara gelir; bu kişiler de emri altında olanları toplayıp akına katılırlardı. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Osmanlı Devletindeki akıncıların sayısı kesin olarak ortaya konulmamakla beraber, 15. asır ortalarına kadar sayılarının 40.000 olduğunu tarih kitapları yazmaktadır. Birinci Kosova Savaşı'nda, akıncı mevcudunun 20.000 olduğu kayıtlıdır. 1559�daki bir yoklamaya göre ise, Turhanlı akıncılarının sayısı 7000 civarında görülüyor. Kanunî Sultan Süleyman Han'ın Budin ve Avusturya seferlerinde, Mihalli akıncılarının sayısı, devrin tarih kitaplarına 50.000 olarak geçmiştir. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Osmanlı ordusunun öncü kuvveti olan akıncılar, 1595 senesinde, Sadrazam Sinan Paşa'nın Eflak seferindeki mağlubiyetine kadar güçlerini korumuşlardır. Bu sefer dönüşünde akıncılar, Tuna üzerindeki uzun bir köprüyü geçmekte iken, Eflak Voyvodasının yoğun top ateşi açtırması ile, tahta köprünün çökmesi üzerine, Tuna sularına gömüldüler. Karşıya geçemeyen bir kaç bin akıncı ise, düşman kılıçları altında şehid oldular. Böylece Türk akıncı ocağı, bir daha altından kalkamayacağı büyük bir darbe yedi. Nitekim, bu seferden sonraki kayıtlara göre akıncıların sayısı 3000�e inmiştir. Vaziyet bu duruma gelince, hükümet yeni tedbirler almak mecburiyetinde kalmış ve kalelerdeki �Serhat Kulu� teşkilatı takviye edilerek, hudutların korunması bu teşkilata verilmiş, diğer taraftan da Kırım Hanlarının atlılarından faydalanma yoluna gidilmiştir. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncı kanununa göre, eğer bir akıncı beyi bir şehir fethederse, buradaki gayrimenkuller padişaha (devlete) ait olur; beylere de bu bölgenin köyleri, timar olarak dağıtılırdı. Umumiyetle Akıncı beyleri de timarlardan elde ettikleri gelirleri, hayır müesseseleri kurarak buralara vakfederlerdi. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>Akıncıların kullandıkları silahlar da, süratle hareket etmelerine mani olmayacak şekildeydi. En çok kullandıkları silahlar, kılıç, kalkan, pala, mızrak ve bozdoğan denilen başı yuvarlak kısa saplı bir cins topuzdu. Akıncıların zırh kullananlarının sayısı oldukça azdı. </strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>islâmî suurdan kaynaklanan bir ruha sahip olan akincilarin, ordunun basarisi için yaptiklari akinlarda, pekçok esir aldiklari bir gerçektir. akinci anlayisina göre savasmak (cihad yapmak) hem dinî hem de millî bir vazifedir.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>hafif süvari birlikleri olduklarindan, düsman kale ve ordusu üzerine varmayan akincilar, ordu için yollan açiyorlardi. bu yollarin birkaç yönden açilmasi gerekiyordu. ordunun hedefi olan ülke, hem maddî hem de manevî bir sekilde yipratilmali idi. düsmanin, maddî güç kaynaklari yok edilmeli, ekonomisi ile ordusu hirpalanmali idi. halka korku salip onlarin manevî güçlerini kirmak gerekiyordu. elde edilmesi mümkün olan her türlü gizli bilgi elde edilmeliydi. akincilarin açtiklari bu yol ve verdikleri hizmetten sonra, padisah veya serdar-i ekrem asil ordu ile gelip harp ederlerdi.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>akincilar içinde devsirme yoktur. bu sinifa, arnavut ve bosnak gibi, osmanlilar vasitasiyle müslüman olanlar da alinmazdi. akinci olabilmek için osmanli türkü olmak gerekiyordu. akinci beylerinin çogu, osman gazi'nin arkadaslari olan maruf komutanlarin çocuklaridir. akinci beyleri, istediklerini ocaga alir, istemediklerini de almazlardi. bu konuda divan anlari tamamiyla serbest birakmisti. çünkü divan, onlarin bu tasarruflarina karismazdi. akinci ocagi beyleri, genis bir yetkiye sahip ve dogrudan dogruya padisahtan emir alan kimselerdi.</strong></div><strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>büyük bir kismi, avrupa ve balkan halklarinin dillerini çok iyi biliyordu. bunun yüzünden sinirlarin ötesinde kendilerine bagli birçok ajanlari vardi. bu ajanlar sayesinde akincilar, orta avrupa ve ötesi hakkinda günlük bilgileri elde edebiliyorlardi. bu sekilde hareket etmek, onlar için bir zorunluluktu. aksi takdirde girisecekleri akin bir felaketle sonuçlanabilirdi.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>her biri ayri bir komutana bagli bulunan akinci birlikleri, ayri ayri yerlerde ikamet ediyorlardi. on kisilik akinci birliginin komutanina onbasi, yüz kisilik birlik komutanina yüzbasi, bin kisilik birligin komutanina da binbasi deniyordu. bütün bunlarin de "akinci beyi" denilen akinci komutani vardi ki, buna akinci sancakbeyi denirdi.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>düsman ülkesine yapilan bir akinin, akin adim alabilmesi için o taarruzun akinci komutanlarinin emrinde olmasi lazimdi. akinci komutani kendisi sefere istirak etmez, gönderdigi birlik te 100 veya daha fazla kisiden meydana geliyorsa buna "haramîlik", 100 kisiden daha az ise buna da "Çete" denirdi. hazar zamaninda (harb olmadigi zaman) akincilar, kendi is ve talimleri ile mesgul olurlardi. düsman ülkesine yapilan akinlar, gelisigüzel degil, bir plan ve program dahilinde olurdu.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>rumeli'de ayri ayri ocaklar halinde bulunan akincilar, komutanlarinin isimleri ile anilirlardi. osmanlilar'in ilk fetihleri zamaninda evrenos bey akincilari vardi. daha sonra mihalogullari, turhan ve malkoç bey akincilari meydana çikti. xvi. asir sonlarina kadar söhretlerini muhafaza eden akincilar, osmanli fetihlerinde önemli rol oynamislardi. genelde akincilar, rumeli sinir boylarinda kullanilmakla birlikte zaman vakit anadolunun dogusunda da istihdam edilmislerdir.</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>savaslarda basarili olan akincilara dirlik tahsis edilince timarli akincilar ortaya çikti. böylece akincilar, timarli ve vergiden muaf olanlar diye iki gruba ayrilmis oldular. xvii. asir baslarindan itibaren vergiden muaf olanlar, bazi kadilar tarafindan vergi vermeye zorlanmis görünmektedirler. merkezden gönderilen emirlerle kadilarin bu neviden davranislarindan vaz geçmeleri istenmektedir. nitekim 1014 (1605) senesine ait bir hükümde söyle denilmektedir:</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>"akinci taifesinin sakin olduklari yerin kadilarina hüküm ki, kadimu'l-eyyamdan olan sefer-i hümayunuma eser akinci taifesi sefere estikleri (sene) umûmen avanz-i divâniye ve tekâlif-i örfiyeden muaf ve müsellem olmak babinda emr-i serifim vârid olmus iken, haliya taife-i mezbureye kudat tarafindan tekâlif çektirilmekle, sefere ihraç olunmak lazim geldikte taife-i mezbûre sair reaya gibi hem tekâlif çekeriz ve hem sefere teklif idersiz deyü sefere gitmekte taallul ettikleri ilam olundu. imdi taife-i mezbûre memur olduklari sefere gelüp hizmet ettiklerinden sonra tekâlif ile rencide olunmamak ferman olunmustur."</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong>akincilarin silahlan, bir zirhli gögüslük ve yaka ile mizrak, kalkan ve atlarinin egerine takili basi topuzlu bir bozdogandi. akincilarin tamami zirh kullanmazdi. bunlarin yiyecekleri ve kaplari da kendileri gibi hafifti. atlarinin egerine asili birer küçük kushâne ile yemek islerini görürlerdi. Çogu zaman bu tencerede pirinç, kavurma veya koyun pastirmasini pisirirlerdi.</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong><br />
</strong></div><strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>xvi. asir sonlarina kadar bati'da önemli hizmetlerde bulunan akincilarin sayisi, zaman ve sartlara bagli olarak azalip çogaliyordu. nitekim 1530 budin ve 1532 alman seferinde sadece mihaloglu mehmed bey'in komutasinda 50 binden fazla akinci vardi.</strong></div><strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>eflak beyi mihal'in isyanindaki harekâtta (1595), vezir-i a'zam sinan pasa'nin tedbirsiz hareketi sonucu adeta mahv olurcasina zayiat veren akincilar, bundan sonra pek fazla is yapamadilar. gerçi xvii. yüzyilin ilk yarisi içinde cüz'î bir kuvvetle bazi muharebelerde görünmüslerse de eski kuvvet ve kudretlerine ulasamadilar. bundan sonra akincilarin vazifesi, tatar ve kirim hani kuvvetleri tarafindan görülür olmustu. varligini ismen de olsa uzun süre devam ettiren akincilik, 1826 yilinda resmen ortadan kaldirilmistı.</strong></div><strong><br />
</strong><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZ_WEC0nmvWv8xCoTPY09-UKdhn7ncdQ2sUcMWgHDnNe8lHRnDMZ6Rh640hkNwMZxhbSpiIRQD5o5XnMED-t2sGyqzSMpSFzIP4m5ku7ULP7jeszFs-AFg4WFTn0OlrmcKcxKVwtZTKnM/s1600/tugra36.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" nt="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZ_WEC0nmvWv8xCoTPY09-UKdhn7ncdQ2sUcMWgHDnNe8lHRnDMZ6Rh640hkNwMZxhbSpiIRQD5o5XnMED-t2sGyqzSMpSFzIP4m5ku7ULP7jeszFs-AFg4WFTn0OlrmcKcxKVwtZTKnM/s200/tugra36.JPG" width="200" /></a><strong><br />
</strong></div><strong><br />
</strong><br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div>bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-85917342198506593792010-03-24T13:38:00.000-07:002010-03-24T13:38:54.103-07:00ARICILIK SINAV SORULARIARICILIK SINAV SORULARI-1 <br />
1. Bir arı kovanında kaç tip arı bulunur? <br />
a) 1 <br />
b) 2 <br />
c) 3 <br />
d) 4 <br />
2. Sağlıklı bir kovanda yumurtlama işlemini gerçekleştiren arı hangisidir? <br />
a) İşçi Arı <br />
b) Ana Arı <br />
c) Erkek Arı <br />
d) Hiçbiri <br />
3. Verimli bir arıcılık faaliyeti için ana arı kaç yılda bir değiştirilmelidir? <br />
a) 2 <br />
b) 3 <br />
c)4 <br />
d) 5 <br />
4. Ana Arı kaç günde petek gözünden çıkar. <br />
a) 16-17 <br />
b) 21-22 <br />
3) 24-25 <br />
d)28-29 <br />
5Aşağıdaki arı ırklarından hangisi salgı balı (çam) üretir. <br />
a) Kafkas <br />
b) Karniyol <br />
c) Muğla <br />
d) İtalyan <br />
6. Erkek arının kovandaki görevi nedir? <br />
a) Propolis üretmek <br />
b) Balmumu üretmek <br />
c) Çiftleşme <br />
d) Ana Arıyı beslemek <br />
7. En çok propolis üreten ve en uzun dilli arı ırkı hangisidir.? <br />
a) Muğla <br />
b) Kafkas <br />
c) Anadolu <br />
d) İtalyan <br />
8. Bal arılarının çerçeveleri birbirine yapıştırmak için kullandığı madde hangisidir? <br />
a) Balmumu <br />
b) Bal <br />
c) Propolis <br />
d) Polen <br />
9. Ülkemizde en yaygın kullanılan kovan hangisidir? <br />
a) Dadant <br />
b) Langstroth <br />
c) Karakovan <br />
d) Hepsi <br />
10. Ülkemiz için yeni olan ve arılar tarafından çok sevilen bitki hangisidir? <br />
a) Arıotu <br />
b) Kestane <br />
c) Narenciye <br />
d) Ormangülü <br />
11- Varroa mücadelesi hangi dönem/dönemlerde yapılır. <br />
a) Erken ilkbahar- Bal hasadından sonra <br />
b) Oğul döneminde <br />
c) Temmuz ayı <br />
d) Bal hasadından önce <br />
12. Arı ürünlerinin tıp dalında kullanımına ne ad verilir? <br />
a) Kemoterapi <br />
b) Psikoterapi <br />
c) Apiterapi <br />
d) Hiçbiri <br />
13.Karadeniz Bölgesinde oğul dönemi hangi aylardadır? <br />
a) Ocak-Şubat <br />
b) Mayıs-Haziran <br />
c) Ekim-Kasım <br />
d) Hiçbiri <br />
14. Bal arılarının en tehlikeli yavru hastalığı hangisidir.? <br />
a) Avrupa YÇ <br />
b) Amerikan YÇ <br />
3) Nosema <br />
d) Septisemi <br />
15. Bal arılarının kanını emerek zarar veren en tehlikeli parazit hangisidir? <br />
a) Arı Biti <br />
b) Mum Güvesi <br />
c) Yakı Böceği <br />
d) Varroa <br />
16. Aşağıdakilerden hangisi bal arılarının çiçeklerden topladığı bir üründür? <br />
a) Polen <br />
b) Balmumu <br />
c) Arı Zehiri <br />
d) Su <br />
17. Arıcının kovanı sakinleştirmek için kullandığı arıcılık malzemesi hangisidir? <br />
a) Maske <br />
b) El Demiri <br />
c) Arıcı Fırçası <br />
d) Körük <br />
18. Arılık yeri seçiminde hangisi yanlıştır? <br />
a) Kovan uçuş deliği yönü güneye bakmalıdır. <br />
b) İki kovan arası mesafe en az 50 cm olmalıdır. <br />
c) İşlek yola yakın olmalıdır. <br />
d) Flora yapısı bakımından zengin bölgede bulundurulmalıdır. <br />
19. Bal arısı kolonilerinin çoğalma içgüdüsü ile yeni bir koloni oluşturmak üzere, ana arının bir kısım işçi arı ile birlikte kovanını terketmesine ne denir? <br />
a)Kışlatma <br />
b)Oğul verme <br />
c)Teşvik yemlemesi <br />
d) Apiterapi <br />
20. Aşağıdakilerden hangisi arı ürünüdür? <br />
a) Arı Zehiri <br />
b) Arı sütü <br />
c) Propolis <br />
d) Hepsi <br />
<br />
************************************************************************************* <br />
ARICILIK SINAV SORULARI-2<br />
1.)Ana arı petek gözleri için hangisi doğrudur? <br />
a) peteğin esas yapısı içerisinde yer almaz <br />
b) işçi arı gözlerinin dışa doğru genişleterek aşağı doğru dönük olarak uzatılması ile elde edilir <br />
c) ana arı gözleri ortalama 2,5cm uzunluğundadır <br />
d) ana arı gözü yaklaşık 8mm çapında olup petek üzerindeki en geniş gözlerdir <br />
e) hepsi <br />
2.)Petek kesiti incelendiğinde bunların zigzag çizen bir temel üzerine 2 yöne dönük ve yukarı doğru meyilli gözlerin olduğu görülür. Gözlerin yukarı doğru meyilli olmasını nedeni nedir? <br />
a) içerisine bal konulduğunda akmaması <br />
b) göz içerisinde çalışan kovan içi arıların gözde ters çalıştıkları için kolayca giriş ve çıkışlarının yapılabilmesi <br />
c) peteğe binen ağırlık merkezini dibe doğru kaydırmak <br />
d) hepsi <br />
e) hiçbiri <br />
3.) Sır kapatma veya sırlama işlemi hangisi ya da hangilerine uygulanır? <br />
a) bal, <br />
b) bal_larva, <br />
c) polen_su, <br />
d) bal_polen, <br />
e) larva _polen <br />
4.) Ana arının toplam kuluçka süresi ortalama kaç gündür? <br />
a) 7, <br />
b) 16, <br />
c) 21, <br />
d) 24, <br />
e) 28 <br />
5.) Bir arı yetiştirici,uçuştan sonra ana arının arka kısmında beyaz iplikçik tarzında bir yapıyı fark ediyor.bu yapı aşağıdaki olgulardan hangisinin bir işaretidir? <br />
a) ana arının başka bir arı tarafından saldırıya uğradığının <br />
b) ana arı iğnesini bir canlıya sokarken kullandığı ve iğneyi çekerken organların dışarı çıktığının <br />
c) ana arının yumurtladığının <br />
d) ana arının erkek arı veya arılarla çiftleştiğinin <br />
e) oğul verme döneminin başladığının <br />
6.) Aşağıdakilerden hangisi ana arı üreme organlarındandır? <br />
a) ovaryum <br />
b) ovarial <br />
c) oviduct <br />
d) spermateca <br />
e) hepsi <br />
7.) Ana arı için aşağıdakilerden hangisi yanlışdır? <br />
a) normal koşullarda koloninin yumurtlayan tek bireyidir <br />
b) gözleri en çok gelişmiş bireylerdir <br />
c) ana arıda zehir kesesi daha az gelişmiştir <br />
d) vücut yapıları ince uzundur <br />
e) ana arılar,döllendikleri halde dölsüz yumurta bırakma özelliğine sahip dünyada ki tek canlı özelliği taşırlar <br />
8.) Dairesel dans kaynağın kaç metre uzaklıkta olduğunu bildirir? <br />
a) 100mden az, <br />
b)100mden fazla, <br />
c)100-200m arası, <br />
d) 300m-400m arası, <br />
e)400-500m <br />
9.) Ana arılar polenlerini nerede biriktirirler? <br />
a) ön bacaklarda <br />
b) orta bacaklarda <br />
c) arka bacaklarda <br />
d) ana arı materyalinde <br />
e) ana arılar polen biriktirmezler <br />
10.) Arı sokması sırasında aşağıdaki işlemlerden hangisinin uygulanması anlamsızdır? <br />
a) iğnenin çıkartılması <br />
b) iğnenin çıkartılması ve amonyak sürülmesi <br />
c) antiparaziter ilaç kullanılması <br />
d) anti histaminik ilaç kullanılması <br />
e) steroid krem uygulanması <br />
***********************************************************************************<br />
ARICILIK SINAV SORULARI-2 <br />
<br />
1-Arı ırklarında görülen en önemli özellikler nelerdir?<br />
Uysallık,Yağmacılık,Oğul verme ve Bal üretimidir. <br />
2-Esmer arı ırklarının önemlileri nelerdir ? <br />
Kafkas,Karniola,Banat ve Madagaskar arısıdır <br />
<br />
3-Önemli sarı arı ırkları nelerdir ? <br />
İtalyan ve Kıbrıs arısıdır. <br />
<br />
4-Önemli yerli arı ırkları nelerdir ? <br />
Anadolu,Dev,Cüce ve Hint arısıdır. <br />
5-Anadolu arısının özelliği nedir ? <br />
Çalışkan ve kötü hava şartlarına dayanıklıdır. Melezlemede aranır. <br />
6-Kıbrıs arısının özelliği nedir ? <br />
Hırçın ve idaresi zordur. Yetiştiriciler pek istemez. <br />
<br />
7-İtalyan arısının özelliği nedir ? <br />
Kontrolde az hareket eder. Petek üzerinde koşturmaz. Kovanı temiz tutar. Dayanıklıdır. Pek oğul vermez. Yağmacıdırlar <br />
8-Dev arısının özelliği nedir ? <br />
İridir. İdaresi zordur. Ağaç dallarına ve kayalara büyük petekler yapar. <br />
<br />
9-Cüce arının özelliği nedir ? <br />
Küçüktür. Az ve tek petekli bal yapar. İnsanları nadiren sokar. <br />
<br />
10-Hint arısının özelliği nedir ? <br />
Sakin ve iyi huyludur. Bal verimi yüksektir. Çok oğul verir. Ağaç kovuklarında ve duvar oyuklarında yuvalanır. <br />
<br />
11-Arıların hayatı kaç dönemde incelenir ? <br />
Yumurta,Larva,Pupa,Ergin <br />
<br />
12-Arı ailesinin üyeleri nelerdir ? <br />
Ana arı,erkek arı,işçi arı <br />
<br />
13-Ana arının özellikleri nelerdir ? <br />
Tek görevi yumurtlamaktır.4-5 yıl yaşar. Kanatları vücuduna göre kısadır. Hayatında bir tek gün çiftleşir. Bir günde 2000-3000 yumurta bırakabilirler. <br />
*******************************************************************************<br />
<br />
ARICILIK SINAV SORULARI-4 <br />
<br />
01)Ana arının ömrü yaklaşık kaç yıldır? 4-5 yıl <br />
02)İşçi arılar kaç günde yumurtadan ergin hale gelirler?21 gün <br />
03)İlkbahar beslemesinde kullanılacak şurubun şeker/su oranı ne olmalıdır?1/1 <br />
04)Arıların ilkbahar temizliğini yapabilmek için hava sıcaklığının en az kaç derece olması gerekir? <br />
a)33C b)14C c)26C d)5C <br />
05)Yurdumuzda arı kolonilerini tehdit eden en tehlikeli parazit hangisidir? <br />
a)arı biti b)eşek arısı c)varroa d)karıncalar <br />
06)en hırçın,sokucu aynı zamanda en güzel vücuda sahip arı hangisidir?Kıbrıs Arısı <br />
07)Dil uzunluğu en fazla olan arı ırkı hangisidir?Kafkas <br />
08)Yurdumuzda yaygın olarak kullanılan kovan tipi hangisidir?Longsroth <br />
09)Bir ana arı günde kaç yumurta yumurtlayabilir?2000-3000 <br />
10)Ana arının yumurtladığı dölsüz yumurtadan hangi arı oluşur?Erkek Arı <br />
11)Erkek arılarda bulunmayan organ hangisidir?Sokaç-iğne <br />
12)İşçi arılaerın ömrü yaklaşık kaç gündür?40-50 gün <br />
13)Bir arı ailesinin ırkını değiştirmek için hangi arıyı değiştirmek yeterlidir?Ana arı <br />
14)Birinci oğulda kaç adet ana arı bulunur? <br />
15)Arılar nekterı bala çevirirken su oranını yüzde kaça indirir? %18-23 <br />
16)Arılar poleni (çiçektozunu)hangi organlarıyla taşırlar?Arka ayaklarında <br />
17)Arılar kovanların delik ve çatlaklarını kapatmakta ve uçma deliğini daraltmakta hangi maddeyi kullanırlar?Propolis <br />
18)Arıların beslenmesinde kullanılan katı yeme ne ad verilir?Kek <br />
19)Değişik kovanlardaki arıların birbirlerine saldırmalarına ne ad verilir?Yağmacılık <br />
20)Genel olarak hangi ağaç çiçek açtığında şuruplamaya son verilir?Akasya <br />
21)Ana arılar 4-5 yıl yaşamalarına rağmen ekonomik olarak kaç yıl kullanılırlar?2-3 yıl <br />
22)Taşınacak kovanların giriş delikleri hangi saatte kapatılmalıdır?Günbatımında <br />
23)Kovanda balmumu üretimi kaç günlük arılar tarafından yapılır?14-18 günlük <br />
24)Aşağıdaki hastalıklardan hangisi yavru arı hastalığıdır? <br />
a)Nosema , b)Varroa , c)Amerikan yavru çürüklüğü, d)İshal <br />
25)Sonbahardan kışa girerken zayıf kovanlara aşağıdaki işlemlerden hangisi yapılır? <br />
a)Oğul alınır, b)Bölme yapılır, c)Bal alınır , d)Birleştirilirbilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-71514864039500690072010-03-24T13:27:00.000-07:002010-03-24T13:27:36.433-07:00ARI DANSI<div><div style="text-align: left;">ARI DANSI</div>Haberleşme, sosyal yaşamın en temel vasıtalarından biridir. Bireyler arasındaki iletişim-etkileşim; yardımlaşma, dayanışma ve işbirliği, ancak haberleşme ile gerçekleşebilir. En genel anlamda, canlılarda haberleşme araçları; dil, ses, hareket, dokunma, sinyal ve koku gibi temel unsurlardır.<br />
Toplumsal yaşamın, en iyi örneklerinden birini teşkil eden balarılarının da, bir haberleşme dili vardır. Doğal olarak, bizimkisinden oldukça farklıdır. İnsan dilinden farklı olarak, arı dili, bir "dans formu" ndadır.<br />
1946'da Karl von Frisch, balarılarının, insandan sonra, doğadaki ikinci en karmaşık iletişim sisteme sahip olduklarını, kanıtlarıyla birlikte ortaya koyduğunda; dilbilimciler, şaşırdılar. Frisch, bu çalışmasıyla, 1973 yılında Nobel Ödülünü kazandı.<br />
1- Eğer besin kaynağı, tam Güneş yönünde veya tam aksi yönde ise, dansın orta kısmı yere dik gelecek şekilde olur.2- Dansın düz olarak verilen doğrultusu, yerçekimi doğrultusu ile 80 derecelik bir açı yapıyorsa; bu, yiyecek kaynağının, Güneş'in 80 derece sağında olduğunu gösterir. <br />
3-Arı, düz yolu, yukarı doğru alıyorsa; yiyecek kaynağı tam Güneş yönündedir. Aşağı doğru alıyorsa; kaynak Güneş'in tam aksi yönünde demektir.<br />
ARI DANSI: "SEMBOLİK DİL"<br />
"Hayvanlar aleminde, ancak birkaç hayvan türü, arılardan daha şaşırtıcıdır. Karmaşık bir toplum; kraliçeler, muhafızlar, ustalar, temizlikçiler, bakıcılar, ısıtma ve soğutma teknisyenleri, casuslar, bal yapıcıları, nektar, polen, su ve reçine toplayıcıları birlikte, sosyal bir yaşam sürdürürler. Her işçi arı, yaşamı boyunca, birçok farklı iş üstlenir. Onlar, güzel ve karmaşık kovanlar oluştururlar. Mükemmel altıgenler şeklinde petekler yaparlar. Büyük bir ustalıkla, yön bulmayı başarırlar. Onlar bizim görebildiğimizden, daha fazla renk görürler. Bizim aldığımızdan daha fazla koku alırlar. Güneş ışığını, polarize edilmiş olarak görebilirler. Arılar, danslarıyla, hayvanlar âleminde, eşi olmayan bir sembolik dille bilgilerini aktarırlar."<br />
Dans eden arı, ritmik hareketlerle, bazı kimyasal uyarılar, ses, dokunma ve elektriksel sinyaller kullanarak, haberleşirler. Bir besin kaynağı bulan arı, bunu toplamakla yetinmez ; koloninin yararlanması için, arkadaşlarına haber verir. Bunun yöntemi, kaynağın yönünü, mesafesini ve ne olduğunu anlatan bir hareket biçimi olan arı dansıdır. Bu amaçla, farklı iki dans yapılır. Bunlar, "dairesel dans" ve "kuyruk sallama" dansları olup; danslar, kovanda petek üzerinde yapılır.<br />
DANS PİSTİ<br />
İyi bir besin kaynağı bularak, kovanına dönen arı, haber vermek-iletişim kurmak için, "dans pisti"adı verilen özel bir bölgede dans eder. Dans pisti, genellikle girişe yakındır. Bu pist, hava soğuduğunda, kovanın içine doğru kayar ve kovanda çok miktarda iş olduğunda ise, girişe yaklaşır. Serbest asılı duran peteğin yüzeyinin, orta-alt tarafında, dans ederler.<br />
DANS ŞEKİLLERİ<br />
a) Dairesel Dans:<br />
Kovanın yakınındaki besin kaynağını göstermek için yapılır. Bir arı, ne zaman kovana yakın bir besin kaynağı bulsa, dairesel dans adı verilen basit bir dans yapar. Bu dans, fazla bilgi sağlamaz, ancak uyarıcı bir sinyalden daha fazla bilgi taşır. Yer bildirme, genellikle; daire şeklinde danslar ve karın titretme şeklinde yürütülür. Dairesel dans, peteğin üstünde bir sağa, bir sola dönerek yapılır. Diğer işçi arılar, bu hareketleri dikkatle izler ve taklit ederler.<br />
Dairesel dans, kaynağın, 100 m’den az olduğunda yapılan danstır. Dansın yönü, sık sık değiştirilir ve her yönde 1-2 halka çizilir. Süresi birkaç saniye olmakla beraber, bir dakikaya kadar sürebilir. Kaynağın yönü hakkında bilgi, ya hiç yoktur veya çok azdır.<br />
b) Yarım Daire Dansı(Kuyruk Sallama Dansı):<br />
Mp4 oynatıcınız olmadığı için videoyu seyredemiyorsunuz!<br />
Uzaktaki besinlerin yerini bildirmek için yapılır. Çemberlerin kesiştiği doğrultu; kovan ile besin ve Güneş arasındaki açıları gösterir. Aynı anda kuyruk sallıyormuş gibi, karın, uzaklığa göre titreştirilir.Besin kaynağının uzaklığının, kovandan 100 m'den daha fazla olması halinde; değişik bir dans çeşidi ile bildirim yapılır. Bu dans şeklinde, arı, kısa bir mesafede koştuktan sonra, ilk olarak sağa döner ve bir yarım daire çizer, yine aynı çizgi üzerinden geçerek bu sefer sola doğru bir yarım daire yapar. Bu hareketlerini yaparken, karnını devamlı titretir ya da sallar.<br />
200 m uzaklıktaki kaynakları, karınlarını 15 saniyede, 10 defa sağa-sola sallamalarıyla; 1000 m uzaklıklardakilerin yerini, 15 saniyede, 5 defa sallamalarıyla; 2000 m uzaklıklardakileri, ortalama 3.5 çember ile; 3000 m'dekilerden sonrası için, 15 saniyede, 3 dans hareketi yapmak suretiyle bildirim yaparlar. Yani uzaklığın bildirimi, karın(kuyruk) sallanmasının yanısıra, çemberlerin oluşturulma hızıyla da orantılıdır.<br />
Dairesel danstan, kuyruk sallamaya(yarım daire dansına) geçiş şeklinde yapılan dansa; "orak" veya "hilal" dansı denir. Kaynağın uzaklığı artıkça, hilalin uçları, birbirine yaklaşır. 100 m’lik fazla mesafe anlatılırken, tümüyle kuyruk sallama dansına geçilir. Bunların dışında, başka dans çeşitleri de vardır. Alarm dansı ve temizlik dansı gibi.<br />
Arılar, dışarıya çıktıklarında, tekrar yuvalarını; kovanın, Güneş ile olan açısını, ölçerek bulurlar. Güneşi, bir pusula gibi kullanırlar. Hava kapalı da olsa, güneş ışınlarının yönünü saptayabilirler. Bunu, göz yapılarının polarize güneş ışığını saptama yeteneğiyle yaparlar.</div>bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-82551078818581364592010-03-21T16:39:00.000-07:002010-03-31T13:48:07.759-07:00ARICILIK ÇALIŞMA TAKVİMİARICILIK ÇALIŞMA TAKVİMİ
<br />Arıcılık çalışmaları genel olarak 4 ana döneme ayrılır. Bu dönemler, ilkbahar bakımı, oğul
<br />dönemi, bal ve hasat dönemi, sonbahar bakımı ve kışlatma dönemi olarak isimlendirilir.
<br />Ocak Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Arılar devamlı olarak kovanda olduklarından kovan ağızlarının temizliği ve
<br />havalandırma yapılır.
<br />b) Arılar için yeteri yem yoksa kovan içine toz şeker konarak yerleştirilir.
<br />c) Kovanlarda görülmesi muhtemel hastalık ve zararlılarla mücadele edilir
<br />Şubat Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Müsait iklimli yerlerde yavaş yavaş arıları dışarı çıkarma,soğuk bölgelerde ise
<br />havalandırma işlemi yapılmalıdır
<br />b) Soğuk bölgelerde şerbet verilmeli
<br />c) Muhtemel hastalık ve zararlılarla mücadele edilmelidir .
<br />Mart Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Kovan çerçeveleri tamir edilerek küflü ve kırık çerçeveler değiştirilir
<br />b) Arılar bal toplama faaliyetine başladıklarından bakım işleri de çoğalır. Arıcılık
<br />malzemeleri daima çalışır halde bulundurulmalıdır
<br />c) Kovanlarda hastalık yapmaması için İlkbahar temizliği yapılarak gerekli ilaçlar
<br />kullanılmalıdır.
<br />Nisan Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Arı kovanları fenni olmalı ve bazı kovanlarda çerçeve değiştirilmelidir
<br />b) Arıların temizliği ve bakım işleri devam eder. Ana arısı olmayan kovanlara ana arı
<br />verilir. Zayıf kovanlarda beslenmeyi takviye bakımından şerbet verilir
<br />c) Çeşitli arı hastalık ve zararlılarına karşı ilaçlama yapılarak tedbir alınır .
<br />- 9 -
<br />Mayıs Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Arıların kolay çalışmalarını temin için kovanlarda bakım ve temizlik işleri devam eder.
<br />b) Arı malzemeleri işler durumda bulundurulur. Oğul verme ay boyunca devam eder.
<br />c) Çeşitli arı hastalıklarına karşı mücadele yapılır
<br />d) Bazı ılık bölgelerde bal Hasadına başlanır .
<br />Haziran Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Bal ile dolmuş çerçeveler alınarak yeni boş çerçeveler konulur. Kovanlarda bakım ve
<br />temizlik devam eder. Oğul vermeden dolayı yeni arıcılık tesis edilir
<br />b) Her türlü hastalığa karşı mücadele devam eder
<br />c) Bazı bölgelerde bal Hasadı başlamıştır
<br />Temmuz Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Kovanların temiz ve kullanışlı olmasına dikkat edilir. Kovanlar sarsılmadan çiçeği bol
<br />yerlere nakledilir
<br />b) Zayıf kovanların birleştirilmesi gerekir
<br />c) Hastalık ve zararlılarla mücadele edilir
<br />d) Bal Hasadına devam edilir.
<br />Ağustos Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Kovanlarda temizlik devam eder. Dolu çerçeveler çıkarılarak yerlerine boşlar konur.
<br />Kovanlar geceleri sarsılmadan bol çiçekli, florası zengin yerlere nakledilir
<br />b) Arılarda görülecek hastalık ve zararlılarla mücadele edilir
<br />c) Bal Hasadı devam eder
<br />Eylül Ayında Yapılacak İşler
<br />a) kovanlarda bakım işleri devam eder. Soğuk bölgelerde kovan ağızları daraltırılır
<br />b) Çeşitli arı hastalık zararlıları ile mücadele edilir
<br />c) Bal Hasadı devam eder. Soğuk başlayan bölgelerde kovanlarda kışlık yem durumları
<br />kontrol edilir.
<br />Ekim Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Kovanlar soğuk bölgelerde kışlık yerlerine nakledilir. Kış dinlenmesine bırakılmadan
<br />temizlenir
<br />b) Arılarda görülebilecek hastalıklara karşı mücadele yapılır
<br />c) Bal Hasadı bu ay bitirilir.
<br />Kasım Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Arılar yeteri besin bırakılmış kovanlarda kış uykusuna bırakılır
<br />b) Hasat edilmiş ballar piyasaya sevk edilir .
<br />Aralık Ayında Yapılacak İşler
<br />a) Arılar kovanlarda kış dinlenmesine terk edilir .
<br />Modern arıcılıkta arıcının hedefi büyük bal toplama mevsimine kadar kovandaki arı
<br />sayısını olabildiğince artırmaktır. Bal toplama mevsiminde bu sayıyı 80.000-100.000
<br />yapabilen arıcı o sene istediği balı alabilir. Bu sayı ne kadar düşük olursa arının getireceği
<br />nektar da o kadar az olur.
<br />bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5950410693195359582.post-66421264820895652892010-03-21T16:35:00.000-07:002010-03-31T13:48:07.763-07:00ARICILIK İLE İLGİLİ KİTAPLAR<div>1.Arı yetiştiriciliği ve hastalıklarıyazarları: diana sammataro - alphonse aviavitabile tercüme eden:dr.harun vatansever (veteriner hekim)<br />2. Modern Arıcılık Teknikleri prof.dr.muhsin doğaroğlu yeni baskısı<br />3. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Yayınları No:166, Porf. Dr. Ferat GENÇ ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet DODOLOĞLU<br />4. Güner Kayral ın kitabı 650 sayfa 150 sayfasına kadar genel bilgiler veriyor. 2009 basımlı Resimler siyah beyaz ve kalitesiz basım. </div>
<br /><div>5.Yayçep Arıcılık cd seti 3 adet </div>
<br /><div>6.ARICILIK Franz Lampeıtl editörü: prof. dr. TÜRKER SAVAŞ </div>
<br /><div>7.PRATİK ARICILIK DR. FUAT ALİ ÖRSAN </div>
<br /><div>8. SON SİSTEM ARICILIK GÜNER VE NİZAMETTİN KAYRAL </div>
<br /><div>9.ARICILIK BİLGİLERİ TAHSİN YÜCEL<br />10. Bal Arılarının Beslenmesi (Enver Öder)</div>
<br /><div>11.Uygulamalı Ana Arı Yetiştiriciliği( Enver Öder)</div>bilalhttp://www.blogger.com/profile/05511355591704341761noreply@blogger.com1